İçinde hu olan 8 harfli 32 kelime var. İçerisinde HU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hu olan kelimeler listesine ya da Sonu hu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEBAHHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su, sıvı vb. kaynayıp buhar olma, buğulaşma, buharlaşma, uçma
-
[isim]
Su, sıvı vb. kaynayıp buhar olma, buğulaşma, buharlaşma, uçma
- HUKUKSUZ
- ...
- NOHUTSUZ
-
-
[sıfat]
Nohudu olmayan
-
[sıfat]
Nohudu olmayan
- CUMHURCA
-
-
[zarf]
Toplu olarak, hep birlikte
- "Bu çocuk kafilesi ... Allah deyü deyü, ilahisini cumhurca ırlayarak yola düzüldüler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Toplu olarak, hep birlikte
- HUYLANMA
-
-
[isim]
Huylanmak işi
-
[isim]
Huylanmak işi
- HEMHUDUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sınırdaş
-
[sıfat]
Sınırdaş
- HUZURSUZ
-
-
[sıfat]
Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız
-
[sıfat]
Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız
- HURDALIK
-
-
[isim]
Hurda yığını
-
Hurdanın atıldığı yer
-
[isim]
Hurda yığını
- HUYLANIŞ
-
-
[isim]
Huylanma biçimi
-
[isim]
Huylanma biçimi
- HUMUSSUZ
- ...
- TOHUMLUK
-
-
[isim]
Tohum saklanan yer
- "Patates tohumluğu."
-
[sıfat]
Tohum için ayrılan
- "Tohumluk buğday."
-
[isim]
Tohum saklanan yer
- HURMALIK
-
-
[isim]
Hurma ağacı çok olan yer
- "İlk iş hurmalıklar altına rahat bir döşek kurmak oldu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hurma ağacı çok olan yer
- TEFAHHUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnceden inceye araştırma
- "Vatanın inkişafında psikolojik tefahhus veya teninde hep onun açtığı perspektif vardır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
İnceden inceye araştırma
- HUDUTSUZ
-
-
[sıfat]
Sınırsız
- "Tabiatın böyle aziz tecellileri hudutsuzdur..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sınırsız
- HULUSKAR
- ...
- SAHURLUK
-
-
[isim]
Sahurda yenecek şeyler
- "Naciye Hanım, her akşam iftarlığını, her gece sahurluğunu değirmi bir tepsinin içine kor, ayaklarının ucuna basarak musluğun yanına bırakırdı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Sahurda yemeye elverişli
-
[isim]
Sahurda yenecek şeyler
- LAHURAKİ
-
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- "Hasan lahuraki kumaştan bir entariyi Fatma Hanım'a uzattı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Lahor'a ait
- HUKUKSAL
-
-
[sıfat]
Hukuki
-
[sıfat]
Hukuki
- MEFHUMCU
-
-
[isim]
Mefhumlara bağlı kalan kimse
-
[isim]
Mefhumlara bağlı kalan kimse
- HUNHARCA
-
-
[zarf]
Hunhara yakışır bir biçimde
-
[zarf]
Hunhara yakışır bir biçimde