İçinde hu olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde HU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hu olan kelimeler listesine ya da Sonu hu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HURDACI
-
-
[isim]
Hurda alıp satan kimse
-
[isim]
Hurda alıp satan kimse
- ZUHURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular
- "Benim oraya gitmem zuhurata bağlıdır."
-
[isim]
Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular
- HUSUMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasım olma durumu
-
Düşmanlık
-
[isim]
Hasım olma durumu
- NOHUTSU
-
-
[sıfat]
Nohudu andıran, nohuda benzeyen, nohut gibi
-
[sıfat]
Nohudu andıran, nohuda benzeyen, nohut gibi
- THİMPHU
- ...
- HUBUBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tahıl
- "Benim memleketim de ziraata elverişlidir, hububat yetiştirir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Tahıl
- TESAHUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benimseme, sahip çıkma
-
Arkadaşlık etme
-
[isim]
Benimseme, sahip çıkma
- HUKUKEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hukuksal olarak
- "İstanbul civarının dağını taşını bir göz oda yaparak hukuken işgal hakkı kazanmak, uygarlık gereği midir?" (Aydın Boysan)
-
[zarf]
Hukuksal olarak
- BEYHUDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yararsız, anlamsız
- "Beyhude münakaşalar olacağını anladı." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Boşuna
- "Beyhude kendini öldürteceksin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yararsız, anlamsız
- HUMMALI
-
-
[sıfat]
Humması olan
- "Hummalı hasta."
-
Sürekli, sıkı, yoğun, hararetli
- "Bugün gerek yayınevlerimizde gerek tiyatrolarımızda klasikleri tanıtma alanında aynı hummalı çalışmalara rastlandığı söylenemez." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Humması olan
- NOHUTLU
-
-
[sıfat]
İçine nohut katılmış (yiyecek)
- "Nohutlu pilav."
-
[sıfat]
İçine nohut katılmış (yiyecek)
- TOHUMLU
-
-
[sıfat]
Tohumu olan
-
Tohumla üreyen
-
[sıfat]
Tohumu olan
- MERHUME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (kadın), rahmetli
- "Merhumenin vasiyeti varmış, Karacaahmet'e defnolunacak." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (kadın), rahmetli
- AHUDUDU
-
-
[isim]
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)
-
Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz
-
[isim]
Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)
- HUSUSEN
- ...
- UHUVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kardeşlik
- "Bu hırsızlık yüzünden konakta sanki bir nevi hürriyet, müsavat, uhuvvet ilan edilmişti." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[isim]
Kardeşlik
- NUHUSET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
- VEYAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Yahut
-
[bağlaç]
Yahut
- SUHUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıcaklık
-
[isim]
Sıcaklık
- HUDUTLU
-
-
[sıfat]
Sınırlı, sınırlanmış
-
[sıfat]
Sınırlı, sınırlanmış