İçinde hu olan 5 harfli 36 kelime var. İçerisinde HU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hu olan kelimeler listesine ya da Sonu hu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HUTBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cuma ve bayram namazlarında minberde okunan dua ve verilen öğüt
-
[isim]
Cuma ve bayram namazlarında minberde okunan dua ve verilen öğüt
- ZUHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma
- "Kadın iyi oldu fakat daha büyük bir felaket zuhur etti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma
- SAHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
- "Sonra sahur niyetine iki lokma bir şey yemek için otelin salonuna girdiğinde..." (Atilla İlhan)
-
Bu yemeğin yendiği vakit
-
[isim]
Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
- HUMUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak
-
[isim]
Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak
- ŞUHUT
- ...
- HURMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hurma ağacı
-
Bu ağacın tatlı meyvesi
-
[isim]
Hurma ağacı
- AHUNT
- ...
- HULUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gönül temizliği
- "Yağlı ballı huluslar çakıp gidiyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Gönül temizliği
- HUDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınır
- "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Uç, son
-
[isim]
Sınır
- YAHUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[bağlaç]
Veya, ya da
- "Artık bunları rüyanızda yahut romanlarda görebilirsiniz." (Ömer Seyfettin)
-
Bir düşünceden cayıldığında "daha doğrusu, iyisi" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[bağlaç]
Veya, ya da
- HULUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelme, gelip çatma
-
Girme, sinme
-
Tanrı ruhunun herhangi bir bedene girdiğine inanma
-
Geçişme
-
[isim]
Gelme, gelip çatma
- HURDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eski maden parçası
-
[sıfat]
Parçalanmış, döküntü durumuna gelmiş
-
[sıfat]
İşe yarayamayacak derecede bozulmuş, zarar görmüş
-
[isim]
Eski maden parçası
- HUSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay tutulması
-
[isim]
Ay tutulması
- BUHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler, tütsü
-
[isim]
Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler, tütsü
- HUTUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çizgiler
- "Köy evlerinin kızıl loşluğundan gece karanlığına geçerken keskin hututu eriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çizgiler
- BİHUŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli
-
[sıfat]
Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli
- MAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bilinen, adı geçen, sözü geçen
- "Kümbetin duvarı içinden mahut kutuyu çıkaran bendim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bilinen, adı geçen, sözü geçen
- FUHUŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma
-
Taşkınlık, aşırı davranış
-
[isim]
İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma
- HUSUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konu, madde
- "Mallarımın idaresi hususunda kendisinden hiçbir yardım esirgemiyorlar." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Özellik, yön
- "Şu hususu da gözden uzak tutmamalı."
-
[isim]
Konu, madde
- ZÜHUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme
-
[isim]
İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme