İçinde hu olan 5 harfli 36 kelime var. İçerisinde HU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hu olan kelimeler listesine ya da Sonu hu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HUZUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç
    • "Bu komşular mahallenin huzurunu kaçırdı."
    • "Bu müzik bana huzur verdi."
  2. Ön, yan, kat, makam, yamaç
    • "Başkanın huzuruna çıkmak."
  3. Bir yerde bulunma
    • "Bu sorunun konuşulması için sizin huzurunuz şarttır."
  4. Padişah katı
    • "Huzura çıkmak."

AHUNT
...
HUTBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cuma ve bayram namazlarında minberde okunan dua ve verilen öğüt

BİHUŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Şaşkın, sersem, aklı başında olmayan, deli

HUMUS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak

HUTUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çizgiler
    • "Köy evlerinin kızıl loşluğundan gece karanlığına geçerken keskin hututu eriyordu." (Halide Edip Adıvar)

HUMMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ateşli hastalık
  2. Sıtma nöbeti
    • "Ateşsiz bir humma her tarafımı yakıyor, soğuk soğuk terliyordum." (Ömer Seyfettin)

HURDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Eski maden parçası
  2. [sıfat] Parçalanmış, döküntü durumuna gelmiş
  3. [sıfat] İşe yarayamayacak derecede bozulmuş, zarar görmüş

YAHUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Veya, ya da
    • "Artık bunları rüyanızda yahut romanlarda görebilirsiniz." (Ömer Seyfettin)
  2. Bir düşünceden cayıldığında "daha doğrusu, iyisi" anlamlarında kullanılan bir söz

FUHUŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma
  2. Taşkınlık, aşırı davranış

TOHUM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane
  2. Soy sop, döl, nesil, sülale
    • "Tohumu kurudu."
    • "Şimdi saçlarının tepeden döküldüğüne bakarak üzülüyor, arada bir, tohuma kaçıyoruz artık diye hayıflandığı da oluyordu." (Haldun Taner)
  3. Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey
    • "Ruhuna ve hafızasına serpilen bu tohumlar onda zamanla çiçeklerini açar ve meyvelerini verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Spermatozoit

FAHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok övünen, çok böbürlenen

ZÜHUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İş çokluğu veya dalgınlık sebebiyle yanılma, geciktirme, ihmal etme

HURUÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çıkma, çıkış
  2. Göç

ZUHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma
    • "Kadın iyi oldu fakat daha büyük bir felaket zuhur etti." (Peyami Safa)

HUMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçki veya uyku sersemliği

HUMOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gülmece
    • "Bunca çatık kaşlılık arasında bilgelik, humor nasıl barınabilir?" (Tomris Uyar)
  2. Alay, dalga geçiş, hafife alma, boş verme
    • "Türkçeyi iyi konuşanlardan biri olduğu kanısındayım. Güngörmüş, sakin, yavaş, düzenli bazen küçük bir humor nüansının bile sındığı bir tınısı var." (Haldun Taner)

HUKUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze
    • "Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez." (Peyami Safa)
  2. Bu yasaları konu alan bilim
    • "Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası hukuka taban tabana zıttı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Yasaların ceza ile ilgili olmayıp alacak verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü
    • "Hukuk davası. Hukuk mahkemesi."
  4. Haklar
    • "Hukukumdan vazgeçmem."
  5. Ahbaplık, dostluk

SAHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemek
    • "Sonra sahur niyetine iki lokma bir şey yemek için otelin salonuna girdiğinde..." (Atilla İlhan)
  2. Bu yemeğin yendiği vakit

BUHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler, tütsü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü