İçinde ht olan 7 harfli 39 kelime var. İçerisinde HT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ht olan kelimeler listesine ya da Sonu ht ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEDBAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Mutsuz, bahtsız, talihsiz
- "Kocasının akşamcılığından manen ve maddeten bedbahttı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Beni böyle olmayacak hayallere düşürerek büsbütün bedbaht etmeyiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bunları yener, bahtiyar yahut bunlara yenilir, bedbaht olurlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Mutsuz, bahtsız, talihsiz
- İHTİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
- "İhtiyatla, yan duvara tutunarak son basamağa vardığını yukarıdan gördüm." (Refik Halit Karay)
-
Gereğinden fazla olup saklanan şey, yedek
- "Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
- ANAHTAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı
-
Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu
-
Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol
-
Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç
-
Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak
- "Sardalya kutusunu açmaya yarayan anahtarı çarçabuk temin ederdi."
-
Vesile, araç, vasıta
- "Biliyordu ki sabır, cennetin anahtarıdır." (Peyami Safa)
-
İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör
-
Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret
- "Sol, do ve fa olmak üzere üç anahtar vardır."
-
[isim]
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı
- MUHTIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
-
Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota
-
Andıç
-
Günlük
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
- SAHTECİ
-
-
[sıfat]
Sahtekâr
-
[sıfat]
Sahtekâr
- LAYUHTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
- TAHTACI
-
-
[isim]
Orman işletmelerinin izni doğrultusunda ağaçları işleyen, budayan, doğrayan kişi
-
[isim]
Orman işletmelerinin izni doğrultusunda ağaçları işleyen, budayan, doğrayan kişi
- İHTİLAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırma
-
Bir malı açıkça sahibinden veya evinden hızla kapıp alma
-
[isim]
Aşırma
- İHTİSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygu
-
Duygulanma
-
[isim]
Duygu
- İHTİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
- "Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
- MUHTEVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin içindeki, içerik
- "Nesir olarak Naima Tarihi'ni hem muhteva hem ifade bakımından beğenirim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Bir şeyin içindeki, içerik
- İHTİLAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çırpınma
- "Bütün zehirlenen köpeklerde görülen ihtilaçlarla kıvranmaya, çırpınmaya başlamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çırpınma
- CEHTSİZ
- ...
- İHTİLAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düş azması
-
[isim]
Düş azması
- İHTİFAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anma töreni
- "Mevlana ihtifali."
-
[isim]
Anma töreni
- İHTİŞAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük
-
Görkem
-
[isim]
Büyüklük
- İHTİKAN
- ...
- MUHTERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yeni bir şey yaratan, icat eden
-
Yalanlar uydurarak bir kimseye iftirada bulunan
-
[sıfat]
Yeni bir şey yaratan, icat eden
- İHTİMAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özen
- "Her yeni binaya naklinde ihtimamla taşındı durdu." (Halit Fahri Ozansoy)
- "Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem, geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak." (Ayşe Kulin)
-
İyi, özenli bakım
- "Ne kadar ihtimama muhtaç bulunduğunu pek iyi bilirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Özen
- İHTİZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Titreşme, titreşim
-
Titreşim
-
[isim]
Titreşme, titreşim