İçinde he olan 8 harfli 69 kelime var. İçerisinde HE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında he olan kelimeler listesine ya da Sonu he ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FESHETME
-
-
[isim]
Feshetmek işi
-
[isim]
Feshetmek işi
- HEKİMHAN
- ...
- HEDONİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hazcılık
-
[isim]
Hazcılık
- KOHEZYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Moleküller arasındaki çekim kuvveti
-
Yakınlık derecesi
-
[isim]
Moleküller arasındaki çekim kuvveti
- MÜCEHHEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Donanmış
- "Ama asıl tüm ulus çocuklarının bu kafa disiplini ile mücehhez olması gerek." (Haldun Taner)
-
Hazırlıklı, hazırlanmış
-
[sıfat]
Donanmış
- AHENKTAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ahenkli
-
[sıfat]
Ahenkli
- HEKİMEVİ
- ...
- HEYBETLİ
-
-
[sıfat]
Görünüşü korku ve saygı uyandıran
- "Heybetli adam."
-
Büyük, ulu, azametli
- "Biz onların yorgun ve durgun bile olsa düzgün ve heybetli hâllerini görüyorduk." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Görünüşü korku ve saygı uyandıran
- HESAPSIZ
-
-
[sıfat]
Hesabı tutulmayan
-
Sayılamayacak kadar çok olan
- "Şimdiye kadar hesapsız vaatlerde bulundu ama hiçbirini tutmadı."
-
Önceden iyi düşünülmemiş, sonu belli olmayan
- "Hesapsız bir işe girişti."
-
Ölçüsüz, tutumsuz, savruk, müsrif
-
[sıfat]
Hesabı tutulmayan
- HEMZEMİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aynı düzeyde olan
-
[sıfat]
Aynı düzeyde olan
- METHETME
-
-
[isim]
Methetmek işi
- "Boksör Vehip, onun mektupta kendini methetmesine hak vermişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Methetmek işi
- KÜHEYLAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soylu Arap atı
- "Dağın ardında bir nazlı sultanım / Tavlamda doru bir küheylanım." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[isim]
Soylu Arap atı
- BAŞHEKİM
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bir hastaneyi yönetmekle görevlendirilen hekim, baştabip, sertabip
-
[isim]
Bir hastaneyi yönetmekle görevlendirilen hekim, baştabip, sertabip
- FETHEDİŞ
- ...
- MÜCEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- "Sevdiği kadını mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın ve müsrif fakat zevk sahibi bir âşık..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- HERKESÇE
- ...
- MÜŞAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görme
- "Burada, bir hakikati beraber müşahede etmeliyiz." (Atatürk)
-
Gözlem
-
[isim]
Görme
- HELENİST
- ...
- HEMHUDUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sınırdaş
-
[sıfat]
Sınırdaş
- HEYKELCİ
-
-
[isim]
Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş, yontucu
-
[isim]
Heykel yapan sanatçı, heykeltıraş, yontucu