İçinde he olan 7 harfli 51 kelime var. İçerisinde HE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında he olan kelimeler listesine ya da Sonu he ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HENDESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geometri
-
[isim]
Geometri
- HESAPÇI
-
-
[sıfat]
Hesabını iyi bilen, tutumlu
-
Çıkarını kollayan, davranışlarını buna göre düzenleyen (kimse)
- "İşi tıkırında insanlar her zaman uyumlu, aynı zamanda da hesapçı kişilerdir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Hesabını iyi bilen, tutumlu
- HELEZON
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıvrımlı, yılankavi biçim, helis
- "Bir toz kasırgası yerden yelpaze biçimi havalandı, iç içe bir sürü helezonlar çizerek yükseldi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Kıvrımlı, yılankavi biçim, helis
- KOHENİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gök taşlarında bulunan demir, nikel ve kobalt karbür
-
[isim]
Gök taşlarında bulunan demir, nikel ve kobalt karbür
- HEMOFİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kanaması dinmeyen, hemofili hastalığına tutulan (kimse)
-
Kanaması dinmeyen, hemofili hastalığına tutulan (kimse)
- HELİSEL
-
-
[sıfat]
Sarmal
-
[sıfat]
Sarmal
- HEVESLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- "Geniş yüzlü, beyaz dişli, kısa burunlu, konuşma heveslisi bir çocuktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- HEYECAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu
- "Bu şehir halkını heyecana düşüren, şiddetli mücadelelerdir." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ne zaman böyle büyük makineler görsem kolay kolay tarif edilemeyen bir heyecana kapıldığımı duyuyorum." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Coşku
- "Halk heyecan içinde."
-
[isim]
Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu
- MUAHEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kınama, paylama, ayıplama
-
Eleştiri
-
[isim]
Kınama, paylama, ayıplama
- HELİKON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çalgı ağızlığı ve pistonu olan, boyundan geçirilerek tutulan, çember biçimli, üflemeli bakır çalgı
-
[isim]
Çalgı ağızlığı ve pistonu olan, boyundan geçirilerek tutulan, çember biçimli, üflemeli bakır çalgı
- MUAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Antlaşma
- "Osmanlılar 1681 muahedesiyle Moskova hükümdarının Çarlık unvanını ve Kudüs Ortodoks kilisesi üzerindeki himaye hakkını tanımışlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Antlaşma
- HEPATİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sarılık
-
[isim]
Sarılık
- BELAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alıklık
- "Faziletle belahat aynı şey sayılıyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Alıklık
- HECELİK
-
-
Hece miktarında olan
- "Üç hecelik kelime."
-
Hece miktarında olan
- HEDGİNG
- ...
- NEZAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temizlik, ahlak temizliği
-
[isim]
Temizlik, ahlak temizliği
- HERGELE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü
-
[sıfat]
Terbiyesiz, görgüsüz (kimse)
- "Sandalcı Ali it, hergele bir şeydi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü
- AHENKLİ
-
-
[sıfat]
Uyumlu, düzenli
- "Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı." (Haldun Taner)
-
Eğlenceli
-
[sıfat]
Uyumlu, düzenli
- NEKAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- "His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- BEDAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Besbelli, apaçık olma durumu
-
Bir konuda hazırlıksız konuşabilme yeteneği
-
[isim]
Besbelli, apaçık olma durumu