İçinde he olan 7 harfli 51 kelime var. İçerisinde HE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında he olan kelimeler listesine ya da Sonu he ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EH, HE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HELVACI

  1. [isim] Helva yapan veya satan kimse

HENTBOL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] El topu

BEDAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Besbelli, apaçık olma durumu
  2. Bir konuda hazırlıksız konuşabilme yeteneği

HESAPÇI

  1. [sıfat] Hesabını iyi bilen, tutumlu
  2. Çıkarını kollayan, davranışlarını buna göre düzenleyen (kimse)
    • "İşi tıkırında insanlar her zaman uyumlu, aynı zamanda da hesapçı kişilerdir." (Selim İleri)

HEMATİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kan taşı

KERAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İğrenme, tiksinme

HEYBECİ

  1. [isim] Heybe yapan veya satan kimse

HEZEYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saçmalama
    • "Hiddetlenince hezeyana başladı."
    • "A, uzun ettin ama; iki satır yazı istedik, bir çuval hezeyan ettin." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Sayıklama
    • "Ne ise zavallı kız canını kurtarmış fakat aylarca hezeyan içinde yaşamıştı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Sabuklanma

NEZAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Temizlik, ahlak temizliği

HEPATİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sarılık

HERGELE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek sürüsü
  2. [sıfat] Terbiyesiz, görgüsüz (kimse)
    • "Sandalcı Ali it, hergele bir şeydi." (Sait Faik Abasıyanık)

HEZİMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yenilgi

ŞAHESER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kendi türünde mükemmel olan, üstün ve kalıcı nitelikte eser, başyapıt, başeser
    • "Herkes, mektep müdürü dâhil, bu resmin bir şaheser olduğuna kaniydi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şu millî savaş içinde köy kadını başlı başına bir tarih, bir şaheser yaratıyor." (Aka Gündüz)
  2. [sıfat] Değeri üstün olan, üstün nitelikli

HELMELİ

  1. [sıfat] Helme durumunda olan (yemek)

MUAHEDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Antlaşma
    • "Osmanlılar 1681 muahedesiyle Moskova hükümdarının Çarlık unvanını ve Kudüs Ortodoks kilisesi üzerindeki himaye hakkını tanımışlardı." (Falih Rıfkı Atay)

HERAGİL
...
HENGAME
...
HEYELAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toprak kayması
    • "Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk." (Falih Rıfkı Atay)

HEDGİNG
...
ŞİFAHEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Ağızdan, sözle söyleyerek
    • "Şifahen bildirmek."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü