İçinde hay olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde HAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hay olan kelimeler listesine ya da Sonu hay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAY
2 Harfli Kelimeler
AH, AY, HA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAYALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayaller
- "Boş laflarınla şairane hayalatımı dağıtıyorsun." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Hayaller
- HAYROLA
-
-
[ünlem]
"Ne var, ne oluyor" anlamında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
"Ne var, ne oluyor" anlamında kullanılan bir söz
- HAYALEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hayalî olarak
-
[zarf]
Hayalî olarak
- HAYALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan cin, peri, hortlak vb. görüntüler
-
Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü
- "Gözümün önünde durmaksızın geçen bir hayalet var." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Belli belirsiz görülen şey, gölge
-
[isim]
Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan cin, peri, hortlak vb. görüntüler
- HAYDARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dervişlerin giydiği, kolsuz, kısa, aba hırka
-
Süzme yoğurt, sarımsak, nane, dereotu ve tereyağı karışımıyla hazırlanan bir tür meze
-
[isim]
Dervişlerin giydiği, kolsuz, kısa, aba hırka
- HAYALCİ
-
-
[isim]
Bir şeyi gerçekleşmiş gibi kabul edip zihninde tasarlayan kimse
- "Beş yıllık plan hayalci olmadığımızı göstermektedir."
-
Karagöz oynatan kimse, hayalî
-
[sıfat]
Hayale kapılan, hayal kuran, hayalperest
- "Bizim kız biraz hayalci, biraz romantik, biraz çokça duygun olsaydı belki başka şeyler de öğrenecekti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyi gerçekleşmiş gibi kabul edip zihninde tasarlayan kimse
- HAYKIRI
-
-
[isim]
Bağırma
-
[isim]
Bağırma
- HAYIRLI
-
-
[sıfat]
Yararı, hayrı olan
- "Dualarında hep hayırlı, dindar evlat isterdi." (Ömer Seyfettin)
-
Uğurlu, iyi, güzel
- "Hayırlı bir işe yardımda bulunmuş oluyorsunuz." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yararı, hayrı olan
- HAYMANA
-
-
[isim]
Hayvanların serbestçe salındığı çayırlık
-
Tembel
-
[isim]
Hayvanların serbestçe salındığı çayırlık
- HAYLAMA
-
-
[isim]
Haylamak işi
-
[isim]
Haylamak işi
- NİHAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son
- "Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." (Ömer Seyfettin)
- "Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat, oburluğa, nargileye bir nihayet vermemişti." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
(ni'ha:yet) Sonunda
- "Uzun bir münakaşadan sonra nihayet işi şakaya dökmek zorunda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu komediye nihayet vermek, buraya bir daha gelmemek üzere çıkıp gitmek isterdim." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
-den başka bir şey değil
- "Ama bu, nihayet bir nüktedir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Son
- HAYALLİ
-
-
[sıfat]
Hayali olan
- "Kısır hayalli bir adam olmama rağmen bu düşünce..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Hayali olan
- HAYVANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayvanla ilgili, hayvansal
- "Hayvani yağlar."
-
Hayvanca
- "Hele birlikte öleceği kimseleri düşündükçe bu hayvani isyanı büsbütün şiddetleniyor, âdeta azgın bir hâl alıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Hayvanla ilgili, hayvansal
- HAYASIZ
- ...
- ZİHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canlı, neşeli, dinç
- "Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki..." (Ömer Seyfettin)
-
Canlı, neşeli, dinç
- HAYBECİ
-
-
[isim]
İşsiz güçsüz, bedavadan geçinen kimse
-
[isim]
İşsiz güçsüz, bedavadan geçinen kimse
- HAYDAMA
-
-
[isim]
Haydamak işi
-
[isim]
Haydamak işi