İçinde har olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde HAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında har olan kelimeler listesine ya da Sonu har ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAR
2 Harfli Kelimeler
AH, AR, HA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARAÇÇI
-
-
[isim]
Bir yerden veya kimseden zor kullanarak para sızdıran kimse
-
Haraç toplamakla görevli olan kimse
-
[isim]
Bir yerden veya kimseden zor kullanarak para sızdıran kimse
- HARILTI
-
-
[isim]
Harıldarken çıkan ses
-
[isim]
Harıldarken çıkan ses
- HARARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıcaklık
- "Odanın harareti."
-
Susama, susuzluk
- "Çay, harareti giderir."
-
Coşkunluk, ateşlilik
- "Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı," (Peyami Safa)
-
[isim]
Sıcaklık
- MAHARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş görmede beceri, uzluk, ustalık
- "Hâlindeki kırgınlıktan, büyük bir derdi olduğunu anlamış, epeyce bir maharetle ağzını aramıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İş görmede beceri, uzluk, ustalık
- HARABAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkıntılar, harabeler, viraneler
-
Divan edebiyatının eserlerinde geçen içkili eğlence yeri, meyhane
-
[isim]
Yıkıntılar, harabeler, viraneler
- HARCAMA
-
-
[isim]
Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf
-
Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider
- "Günlük harcamalar o kadar arttı ki..."
-
[isim]
Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf
- TAHARRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arama, araştırma
- "Düşünmek, bir fikrin üzerinde sabit kalmamak, daima doğruyu, hakikati taharri etmekten ibarettir." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Arama, araştırma
- HARMONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Armoni
-
Uyum, düzen, ahenk
-
[isim]
Armoni
- HARBİCİ
-
-
[isim]
Doğrucu
-
[isim]
Doğrucu
- HARÇLIK
-
-
[isim]
Ufak tefek gereksinimler için ayrılmış para
- "Yanıma epeyce yol harçlığı almıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ufak tefek gereksinimler için ayrılmış para
- BAHARCI
-
-
[isim]
Baharatçı
- "Yağ, peynir satanlar, baharcılar, inci boncuk, koku satanlar sokaklara salaşlar kurar, sıra sıra dizilirler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Baharatçı
- HAREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
- "Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı?" (Ömer Seyfettin)
- "... saldırma için lazım gelen strateji planını tespit ederler ve ona göre harekete geçerlerdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma
- "Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı." (Refik Halit Karay)
-
Davranış, tutum
- "Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır." (Halide Edip Adıvar)
- "İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?." (Halide Edip Adıvar)
-
Yola çıkma
- "Hareketimiz iki gün ertelendi."
-
Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım
- "Türkçülük hareketi. Dilde özleşme hareketi."
-
Deprem
- "Ben, diyor, hareket olurken Eminönü'nde idim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri
- "Hareket cetveli. Hareket memuru."
-
Devinim
-
Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi
-
Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi
-
[isim]
Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon
- BAHARAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II)
- "Alttan alta, keskin bir baharat kokusu hissediliyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II)
- HAREKAT
- ...
- İŞTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ün salma, tanınma
-
[isim]
Ün salma, tanınma
- HARAÇLI
-
-
[sıfat]
Haraca bağlanmış, vergi ödeyen
-
[sıfat]
Haraca bağlanmış, vergi ödeyen
- İFTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- "O an kendi babası da bir Türk olduğu için derin bir iftihar duydu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- BUHARLI
-
-
[sıfat]
Buharı olan
-
Buhar gücü ile çalışan
-
[sıfat]
Buharı olan
- TOHARCA
- ...
- MUAHHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sonraki, sonradan gelen, ertelenmiş, daha sonraki
-
[sıfat]
Sonraki, sonradan gelen, ertelenmiş, daha sonraki