İçinde har olan 6 harfli 29 kelime var. İçerisinde HAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında har olan kelimeler listesine ya da Sonu har ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAR
2 Harfli Kelimeler
AH, AR, HA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
- "Türk tarihi harikalarla doludur."
-
Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
- "Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
"Güzel" anlamında kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
- HARAŞO
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Bir tür yün örgüsü
-
[isim]
Bir tür yün örgüsü
- HARİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı
- "Koca Rumeli, Edirne'si, Selanik'i, Manastır'ı, Yanya'sı, Kosova'sı, İşkodra'sı ile imparatorluk haritasından silinmişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı
- ZİNHAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Fakat adını zinhar benden öğrenemeyeceksin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Kesinlikle
- HARMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- "Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Harmanı kaldırmaktan başka bir şey düşünmüyordu." (Sevinç Çokum)
-
Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
- "Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi
- "Çay harmanı. Tütün harmanı."
-
Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon
-
[isim]
Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- KAHHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kahredici, kahreden, yok edici
- "İsviçre Alpleri'nde geceleri kahhar bir karanlık bastırıyor." (Atilla İlhan)
-
Her şeyi yok eden (Tanrı)
-
[sıfat]
Kahredici, kahreden, yok edici
- HARTUM
- ...
- HARPUT
- ...
- HARRAN
- ...
- HARİCİ
- ...
- HARLAK
-
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
-
[isim]
Harıltı ile akan su, çağlayan
- HARELİ
-
-
[sıfat]
Haresi olan
- "Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Haresi olan
- HARANI
-
-
[isim]
Büyük tencere
-
[isim]
Büyük tencere
- HARNUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Keçiboynuzu
-
[isim]
Keçiboynuzu
- HUNHAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kana susamış, kan dökücü
-
[sıfat]
Kana susamış, kan dökücü
- HARAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hırsız, haydut, eşkıya
- "Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar!" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Hırsız, haydut, eşkıya
- HARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- "Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- HARÇLI
-
-
[sıfat]
Yapılması için harç ödenen
-
Harç ile örülmüş
- "Harçlı duvar."
-
Süslerle bezenmiş (giysi)
-
[sıfat]
Yapılması için harç ödenen
- HARAZA
-
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- "Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza?" (Aka Gündüz)
-
Öfke, sinir
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- HARARE
- ...