İçinde hame olan 12 kelime var. İçerisinde HAME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hame olan kelimeler listesine ya da Sonu hame ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MERHAMETSİZLİK
MERHAMETLİLİK, MERHAMETSİZCE
MERHAMETSİZ
MERHAMETEN, MERHAMETLİ
FEHAMETLİ, VAHAMETLİ
MERHAMET
FEHAMET, VAHAMET
HAMEL
A E H M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAM, HEM, MAH, MEH
2 Harfli Kelimeler
AH, AM, EH, EM, HA, HE, MA, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MERHAMETSİZLİK
-
-
[isim]
Acımasız olma durumu, acımasızlık, kalpsizlik
-
[isim]
Acımasız olma durumu, acımasızlık, kalpsizlik
- MERHAMETLİLİK
- ...
- MERHAMETSİZCE
-
-
[zarf]
Merhamet etmeksizin, merhametsiz bir biçimde, acımadan
- "Bunun dışına çıkacak olanları merhametsizce cezalandıracağını bildirdi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Merhamet etmeksizin, merhametsiz bir biçimde, acımadan
- MERHAMETSİZ
-
-
[sıfat]
Acıması olmayan, acımasız, katı yürekli, kalpsiz
- "Babam, kararını merhametsiz bir kalple icra etti." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Kadınlar ve çocuklar, hep bu sesin arkasından koşuyorlar belki eğleniyorlar belki merhametsiz oluyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Acıması olmayan, acımasız, katı yürekli, kalpsiz
- MERHAMETLİ
-
-
[sıfat]
Acıması olan, merhamet eden
-
[sıfat]
Acıması olan, merhamet eden
- MERHAMETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Acıyarak, merhamet ederek
-
[zarf]
Acıyarak, merhamet ederek
- VAHAMETLİ
-
-
[sıfat]
Vahim
-
[sıfat]
Vahim
- FEHAMETLİ
-
-
[sıfat]
Büyüklük, ululuk gösteren (kimse)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlara, Mısır hıdivi ve yabancı prenslere, eyalet beylerine verilen unvan
-
[sıfat]
Büyüklük, ululuk gösteren (kimse)
- MERHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma
- "Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma
- VAHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- "İşin aramızda mutlak bir ayrılıkla halledilmesi lazım gelecek derecede vahameti olmadığını anlıyorum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- FEHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
-
Değer
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
- HAMEL
- ...