İçinde ham olan 7 harfli 19 kelime var. İçerisinde HAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ham olan kelimeler listesine ya da Sonu ham ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAM, MAH
2 Harfli Kelimeler
AH, AM, HA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAMİLEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Üzerinde taşıyarak
-
[zarf]
Üzerinde taşıyarak
- HAMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası
- "İçinde müthiş bir harp taraftarlığı, bir vatanperverlik, bir hamiyet taşıyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası
- HAMAYIL
- ...
- HAMİSİZ
-
-
[sıfat]
Koruyucusu, kayıranı olmayan
- "Kayınbabasının evinden kovulduktan sonra, karısından da ayrılmış bu yüzden hamisiz kalmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Koruyucusu, kayıranı olmayan
- HAMİNNE
-
-
[isim]
Yaşlı ve saygı duyulan kadın
- "Haminnenin azatlıları bayramdan birkaç gün evvel geldiler." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yaşlı ve saygı duyulan kadın
- HAMAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ahmaklık
- "... misafirperverliğinizi fazlasıyla suistimal etmiş hâldeyim, bendeki kafa kafa mı, hamakat kutusu..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Ahmaklık
- FEHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
-
Değer
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
- İZDİHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı kalabalık, yığılma
- "Tıbbiyeli uzaklaşır fakat o izdiham içinde kızın teyzesi kaybolur." (Peyami Safa)
-
[isim]
Aşırı kalabalık, yığılma
- VAHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- "İşin aramızda mutlak bir ayrılıkla halledilmesi lazım gelecek derecede vahameti olmadığını anlıyorum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- HAMARAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çalışkan, becerikli, elinden iyi iş gelen
- "Durup dinlenmeksizin çalışan hamarat bir kadındı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çalışkan, becerikli, elinden iyi iş gelen
- HAMLECİ
-
-
[sıfat]
Atılımcı
- "Hamleci bir insan."
-
[sıfat]
Atılımcı
- HAMAYLI
-
-
[isim]
Omuzdan çapraz olarak bele inen bağ
-
Muska
-
[isim]
Omuzdan çapraz olarak bele inen bağ
- HAMASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
- "Bir hamaset destanı."
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
- HAMLACI
-
-
[isim]
Büyük sandal ve kayıklarda kıçtan birinci oturakta kürek çeken kimse
- "Can çekişen balıkları denize atmaya başlamasın mı?.. Bunu gören hamlacı, Raşit'e, 'Sen divane mi oluyorsun be?' diye çıkıştı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Büyük sandal ve kayıklarda kıçtan birinci oturakta kürek çeken kimse
- HAMURCU
-
-
[isim]
Fırında hamur yoğuran işçi, hamurkâr
-
[isim]
Fırında hamur yoğuran işçi, hamurkâr
- HAMAMCI
-
-
[isim]
Hamam işleten kimse
-
Boy abdesti alması gereken kimse
-
[isim]
Hamam işleten kimse
- HAMURSU
-
-
[sıfat]
Hamuru andıran, hamura benzeyen, hamur gibi, hamurumsu
- "Hamursu bir ekmek."
-
[sıfat]
Hamuru andıran, hamura benzeyen, hamur gibi, hamurumsu
- EVHAMLI
-
-
[sıfat]
Kuruntulu, kuşkulu, vehimli, mütevehhim
-
[sıfat]
Kuruntulu, kuşkulu, vehimli, mütevehhim
- HAMLAMA
-
-
[isim]
Hamlamak durumu
-
Çini toprağından yapılmış nesnelerin ilk pişirilişi
-
Bu pişirmenin yapıldığı fırın bölümü
-
[isim]
Hamlamak durumu