İçinde h olan 6 harfli 548 kelime var. İçerisinde H harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında h harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HEMATİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanın hemoglobin ile renklenmiş alyuvarı
- "Bir milimetreküp insan kanında 5.000.000 hemati vardır."
-
[isim]
Kanın hemoglobin ile renklenmiş alyuvarı
- HURAFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dine sonradan girmiş yanlış inanç
-
[isim]
Dine sonradan girmiş yanlış inanç
- MAHREK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yörünge
-
[isim]
Yörünge
- REHBER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kılavuz
-
Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse veya şey, delil
- "Ben bunları düşünürken rehberim eliyle bir büyük bina gösterdi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kılavuz
- TAKBİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Ayıplama
-
[isim]
Çirkin görme, beğenmeme
-
Ayıplama
- MEKRUH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen
-
İğrenç, tiksindirici
-
[sıfat]
İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen
- TASRİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açık söyleme, belirtme
- "Bunların hudutlarını iyi tasrih edememekle beraber ... eniştemizin kanaatlerine de sirayet etmiş olduğu görülüyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Açık söyleme, belirtme
- HARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- "Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Meyhaneye giden, âlemci
- HAYRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevap kazanmak için yapılan iyilik
- "Küçük bir hayrat çeşmesinin başındaydı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Halkın yararlanması için yapılan okul, çeşme, hastane vb. yapı
- "Karababa, beni daima hayrat yapayım diye, böyle aldatmış olmalı!" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sevap kazanmak için yapılan iyilik
- TAHMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükleme
-
[isim]
Yükleme
- HAMULE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yük
-
Kâğıt dolgu maddesi
-
[isim]
Yük
- HEKTAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüz ar (10.000 m²) değerinde yüzey ölçü birimi (ha)
-
[isim]
Yüz ar (10.000 m²) değerinde yüzey ölçü birimi (ha)
- MAHKUM
- ...
- RIHTIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- TAHMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
-
Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme
- "Herhangi bir milletten bir elçilik memuru görsem derhâl mesleğini tahmin ederim." (Halide Edip Adıvar)
- "Ancak yirmi beş yaşlarında tahmin olunabilirdi." (Ömer Seyfettin)
-
Önceden kestirilen, düşünülen şey
- "Tahminlerinde yanılmaz."
-
[isim]
Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
- MÜLHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dinsiz, imansız
-
Doğru yoldan çıkmış
-
[sıfat]
Dinsiz, imansız
- TAHRİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazma, kitabet, kompozisyon
-
[isim]
Yazma, kitabet, kompozisyon
- HAMASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)
- "Başladığı uzun ve hamasi söylevleri gün ağarırken son bulurdu." (Murathan Mungan)
-
[sıfat]
Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)
- HEYKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- LAHURİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lahor'da yapılan her tür şal
-
[isim]
Lahor'da yapılan her tür şal