İçinde h olan 6 harfli 548 kelime var. İçerisinde H harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında h harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAVALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- "Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- "Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin." (Ömer Seyfettin)
- "Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim."
-
Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
- "Ay başında havaleyi postaneye yatırdım."
-
Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
-
Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
-
Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
- "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yüksek ve büyük bir görünüşü olma
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- KAHİRE
- ...
- TAHLİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurtarma
-
[isim]
Kurtarma
- HILTAN
-
-
[isim]
Top biçimindeki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki
-
[isim]
Top biçimindeki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki
- TÖHMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama
-
[isim]
Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama
- ŞİFAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sözlü, tahrirî karşıtı
- "Hilmi Bey'in bir âdeti de kira arabasına bindiği zaman arabacı ile şifahi bir mukavele akdetmesiydi." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Sözlü, tahrirî karşıtı
- HIRGÜR
-
-
[isim]
Geçimsizlik, kavga
- "Tiyatrocular arasında hırgür eksik olmaz ama her şey sonunda tatlıya bağlanır, bilmez misin?." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Geçimsizlik, kavga
- ŞAHLIK
-
-
[isim]
Şah olma durumu
-
Afgan ve İran hükümdarlığı
-
Bir kimsenin saltanat dönemi
-
[isim]
Şah olma durumu
- SULHEN
- ...
- HANELİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda evi olan
-
Herhangi bir sayıda hanesi olan
- "Beş haneli bir sayı."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda evi olan
- MERHUN
- ...
- HANTAL
-
-
[sıfat]
Kocaman, iri, kaba
- "Epey iri ve hantal bir vücudu vardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
İşi, davranışları kaba ve yavaş
- "Suat onun yanında kendini iri yarı ve hantal hissetti, bırakıp kaçası geldi." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kocaman, iri, kaba
- HECECİ
-
-
Hece ölçüsüyle şiir yazan şair
-
Millî Edebiyat döneminde hece ölçüsüyle şiirler yazan beş şairden her biri
- "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hece ölçüsüyle şiir yazan şair
- HEYKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- TEVCİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yöneltme
- "Bana söz bile tevcih etmedi." (Burhan Felek)
-
Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme
-
[isim]
Yöneltme
- TEZGAH
- ...
- METHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yapının giriş yeri, giriş, antre
- "Methalin solundaki ocaklı bir salon mahkemelik ederdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Giriş
-
Giriş
-
[isim]
Bir yapının giriş yeri, giriş, antre
- MEZHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
- "Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Anlayış, görüş
-
Öğreti
-
[isim]
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
- POHPOH
-
-
[isim]
Pohpohlama işi
- "Bazı insanlar pohpohtan hoşlanır."
-
[isim]
Pohpohlama işi
- HARAZA
-
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- "Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza?" (Aka Gündüz)
-
Öfke, sinir
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık