İçinde h olan 4 harfli 120 kelime var. İçerisinde H harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında h harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CHAT
- 
    Kelime Kökeni : İngilizce - 
                        [isim]
                    
                        Bakınız sanal sohbet
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bakınız sanal sohbet
                    
                    
- PAHA
- 
    Kelime Kökeni : Farsça - 
                        [isim]
                    
                        Değer, fiyat, eder
                    
                    - "Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Alınıp satılan eşyalar gibi ona paha biçmek akılsızlık olurdu." (Samiha Ayverdi)
- "Treni kaçırmak pahasına onu bekledim."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Değer, fiyat, eder
                    
                    
- HELA
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Tuvalet
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Tuvalet
                    
                    
- HURÇ
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe
                    
                    
- 
                    
                        Çeşitli kumaşlardan yapılan, içerisine battaniye, yorgan vb. eşya konulan özel çanta
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe
                    
                    
- ZÜHT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Takva
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Takva
                    
                    
- AHİR
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [sıfat]
                    
                        Son, sonraki
                    
                    
- 
                        [zarf]
                    
                        Sonra, en sonra, sonunda
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Son, sonraki
                    
                    
- HACI
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Din buyruklarını yerine getirmek için hacca gitmiş Müslüman
                    
                    
- 
                    
                        Kudüs, Efes vb. kutsal bir yeri ziyaret etmiş olan Hristiyan
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Din buyruklarını yerine getirmek için hacca gitmiş Müslüman
                    
                    
- HALA
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Babanın kız kardeşi, bibi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Babanın kız kardeşi, bibi
                    
                    
- HALK
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu
                    
                    - "Türk halkı."
 
- 
                    
                        Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu
                    
                    - "Yahudi halkı."
 
- 
                    
                        Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri
                    
                    - "Bağımsız Devletler Topluluğunun halkları."
 
- 
                    
                        Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü
                    
                    - "Bütün köy halkı orada idi." (Ömer Seyfettin)
 
- 
                    
                        Yöneticilere göre bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu
                    
                    - "Bilmiyorlar ki halk, halkın diliyle konuşan sanatkârla birliktir." (Orhan Veli Kanık)
 
- 
                    
                        Aydınların dışında kalan topluluk
                    
                    - "Halktan bir adam."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu
                    
                    
- VAHİ
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [sıfat]
                    
                        Boş, saçma
                    
                    - "Bunun ne çürük, ne vahi bir hayal olduğunu anlamıyor muyuz?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Boş, saçma
                    
                    
- HİNT
- ...
- AHDİ
- ...
- ŞERH
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Açma, ayırma
                    
                    
- 
                    
                        Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama
                    
                    
- 
                    
                        Bir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap
                    
                    
- 
                    
                        Açık ve ayrıntılı anlatma
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Açma, ayırma
                    
                    
- AHİT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant
                    
                    - "Ahdim olsun, bu işi yapacağım."
 
- 
                    
                        Antlaşma
                    
                    
- 
                    
                        Devir, zaman
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant
                    
                    
- ERUH
- ...
- HIRT
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Sersem, budala, ahmak
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sersem, budala, ahmak
                    
                    
- HEBA
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme
                    
                    - "Herkes eğlenirken pansiyonumda gaflet uykusuna dalıp hayatımı heba edebilir miyim?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Koca bir gün heba oldu." (Refik Halit Karay)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme
                    
                    
- HOPA
- ...
- ATEH
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Bunama
                    
                    - "Akdeniz kıyılarında yaşayanlar, uzun süren bu hayati medeniyetten sonra ateh devrine girdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Sen sahiden budalaymışsın dostum hem adamakıllı ateh getirmişsin." (Refik Halit Karay)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bunama
                    
                    
- HERK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla
                    
                    
