İçinde gürül olan 9 kelime var. İçerisinde GÜRÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gürül olan kelimeler listesine ya da Sonu gürül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GÜRÜLTÜSÜZLÜK
GÜRÜLTÜCÜLÜK, GÜRÜLTÜSÜZCE
GÜRÜLDEMEK, GÜRÜLTÜSÜZ
GÜRÜLDEME, GÜRÜLTÜCÜ, GÜRÜLTÜLÜ
GÜRÜLTÜ
G L R Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
GÜL, GÜR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜRÜLTÜSÜZLÜK
-
-
[isim]
Gürültüsüz olma durumu
-
[isim]
Gürültüsüz olma durumu
- GÜRÜLTÜSÜZCE
-
-
[zarf]
Gürültü yapmayarak, tedirginlik çıkarmayarak
- "Önüne bakışlara, geri geri çekilişlere, gürültüsüzce ayağa kalkışlara, büyüklerin önlerine geçmeyişlere İstanbul terbiyesi denirdi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Gürültü yapmayarak, tedirginlik çıkarmayarak
- GÜRÜLTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Gürültücü olma durumu
-
[isim]
Gürültücü olma durumu
- GÜRÜLTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Gürültüsü olmayan
- "Hamit'in bir özelliği de gürültüsüz yerde çalışamamasıdır." (Salâh Birsel)
-
Kimseyi tedirgin etmeyen veya kimsenin dikkatini çekmeyen
-
[sıfat]
Gürültüsü olmayan
- GÜRÜLDEMEK
-
-
[nsz]
Çok hızlı ve gürültülü ses çıkarmak
- "Dere gürüldeyerek akıyor."
-
[nsz]
Çok hızlı ve gürültülü ses çıkarmak
- GÜRÜLTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Gürültü yapan veya gürültü çıkaran (kimse), velveleci
- "Gürültücü çocuk."
-
[sıfat]
Gürültü yapan veya gürültü çıkaran (kimse), velveleci
- GÜRÜLTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- "Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." (Peyami Safa)
-
Karışık olaylarla dolu
- "Gürültülü bir yaşayış."
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- GÜRÜLDEME
-
-
[isim]
Gürüldemek işi
-
[isim]
Gürüldemek işi
- GÜRÜLTÜ
-
-
[isim]
Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata
- "Gemi baş döndüren bir gürültüyle indi sulara." (Çetin Altan)
- "Barın bütün gürültüsünü bastıran kahkahaları bundan sonra başladı." (Necati Cumalı)
- "Bir gürültü çıkarmadan buradan gidiniz..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma
- "İşçiler arasındaki gürültü."
-
[isim]
Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata