İçinde gü olan 6 harfli 54 kelime var. İçerisinde GÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gü olan kelimeler listesine ya da Sonu gü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜZLÜK
-
-
[sıfat]
Güzün yapılan
- "Güzlük ekim."
-
[isim]
Güzün ekilen tahıl
-
[sıfat]
Güzün yapılan
- GÜVELİ
- ...
- GÜLNAR
- ...
- GÜNCEL
-
-
[sıfat]
Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel
- "Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel
- GÜVELA
-
-
[isim]
Açık yeşil, maviye çalan göz rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Karabuğday rengindeki esmer simasının üzerinde bir çift duru bakışlı güvela gözleri vardı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Açık yeşil, maviye çalan göz rengi
- GÜNLÜK
-
-
[sıfat]
O günkü, o günle ilgili
-
Üzerinden gün geçmiş veya geçecek
- "On günlük çocuk. Sekiz günlük gezi."
-
Her gün yapılan, her gün yayımlanan, her gün çıkan
- "Günlük gazete."
-
[isim]
Günü gününe tutulan hatıra, günce, muhtıra
-
[isim]
Günü gününe tutulan anı yazısı veya bu yazıları içine alan eser, günce
-
[sıfat]
O günkü, o günle ilgili
- İLKGÜZ
-
-
[isim]
Eylül
-
[isim]
Eylül
- GÜNÜCÜ
-
-
[sıfat]
Kıskanç
-
[sıfat]
Kıskanç
- GÜMÜŞİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Gümüş rengi
-
Bu renkte olan
-
[isim]
Gümüş rengi
- ÇÜNGÜŞ
- ...
- GÜRGEN
-
-
[isim]
Gürgengillerden, Karadeniz kıyılarındaki ormanlarda çok yetişen, kerestesi değerli bir ağaç, karagürgen (Carpinus betulus)
- "Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma" (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
-
[isim]
Gürgengillerden, Karadeniz kıyılarındaki ormanlarda çok yetişen, kerestesi değerli bir ağaç, karagürgen (Carpinus betulus)
- DÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- "Düzgün tahta. Düzgün yol."
-
Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
-
İyi
- "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde
- "Düzgün konuşuyor."
-
Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim)
- "Düzgün çok yüzlü."
-
[isim]
Kadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, fondöten
-
[sıfat]
Doğru ve pürüzsüz, muntazam
- GÜZLEK
-
-
[isim]
Güz yağmuru
-
Güz mevsiminin geçirildiği yer
-
Havaların soğuması üzerine yaylalardan dönen hayvanların otlatılması ve bir süre barındırılması için ayrılmış, dağ eteklerinde bulunan mera
-
[isim]
Güz yağmuru
- KATGÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan, bağırsaktan yapılmış iplik
-
[isim]
Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan, bağırsaktan yapılmış iplik
- GÜLŞEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gül bahçesi
-
[isim]
Gül bahçesi
- SÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş
- "Dikkat ettim, süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli, şeffaf dudakları vardı." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş
- GÜZİDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Seçkin, seçilmiş, seçme
- "Selanik'in en varlıklı, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
-
Aydın, okumuş, seçkin (kimse)
- "Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
[sıfat]
Seçkin, seçilmiş, seçme
- GÜVEYİ
-
-
[isim]
Damat
- "Güveyi girdiğinin ertesi günü askere çağrıldı."
-
[isim]
Damat
- GÜLGUN
- ...
- HÖRGÜÇ
-
-
[isim]
Devenin sırtındaki tümsek, çıkıntı
-
Bu çıkıntıya benzeyen tümsek, çıkıntı
- "Yüksek yaylalara hörgüçler gibi çökmüş dağları ile ufkumuzu kapladı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Devenin sırtındaki tümsek, çıkıntı