İçinde gü olan 5 harfli 69 kelime var. İçerisinde GÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gü olan kelimeler listesine ya da Sonu gü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜNEY
-
-
[isim]
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
- "Konya, Ankara'nın güneyindedir."
-
Güneş gören yer
-
Lodos
-
[isim]
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
- GÜRSU
- ...
- FİGÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- "Bale figürü. Dans figürü."
-
Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- GÜĞÜM
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı
-
[isim]
Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı
- GÜFTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Müzik eserlerinin yazılı metni, söz
- "Sanatçı dostum bestelerinin güftelerini de kendi yazardı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Müzik eserlerinin yazılı metni, söz
- GÜVEÇ
-
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen toprak kap
- "Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu." (Necati Cumalı)
-
Bu kapta pişirilen yemek
- "Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş." (Çetin Altan)
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen toprak kap
- GÜLME
-
-
[isim]
Gülmek işi
-
Kahkaha
- "Leyla, çayırın öbür ucuna kaçarak içinden gelen gülmeleri bastırmaya çalışır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Gülmek işi
- GÜVEY
- ...
- GÜZEL
-
-
[sıfat]
Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı
- "Güzel kız. Güzel çiçek."
- "Yalının en güzel odası bizimdi."
- "Güzel ne güzel olmuşsun / Görülmeyi görülmeyi." (Karacaoğlan)
- "Yüzüne bakmazmış o güzelim ağır eşyanın." (Peyami Safa)
-
İyi, hoş
- "Güzel şey canım, milletvekili olmak!" (Çetin Altan)
-
Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran
- "Güzel bir fırsat."
-
Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran
- "Güzel duygular. Güzel hareketler."
-
Görgü kurallarına uygun olan
-
Sakin, hoş (hava)
- "Güzel bir gece."
-
Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı
- "Güzel vaatler."
-
Pek iyi, doğru
- "Güzel güzel amma!"
-
[isim]
Güzel kız veya kadın
-
[isim]
Güzellik kraliçesi
-
[zarf]
Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde
- "Güzel konuştu."
-
[sıfat]
Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı
- GÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Gülü olan
-
[sıfat]
Gülü olan
- GÜBÜR
-
-
[isim]
Çöp, süprüntü
-
[isim]
Çöp, süprüntü
- GÜLEÇ
-
-
[sıfat]
Her zaman gülümseyen, mütebessim
- "Biraz sonra geceki güleç memur, hafif kapalı gözleriyle göründü." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Her zaman gülümseyen, mütebessim
- GÜRUH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü
- "Bu artist güruhu balolardan hoşlanmazlar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü
- SÜNGÜ
-
-
[isim]
Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
- "Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak." (Atilla İlhan)
-
Mezar başına nişan olarak dikilen sırık
-
Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk
-
Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk
-
[isim]
Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
- GÜVEZ
-
-
[isim]
Mora çalan kırmızı renk
- "Pantolon bol paça, arka kenarlarının içi koyu güvez kadife." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Mora çalan kırmızı renk
- ÜRGÜP
- ...
- GÜBRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre
- "Dünyanın masrafını yapmış, araba araba toprak, gübre taşıtmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre
- GÜDEK
-
-
[isim]
Amaçlanan sonuç, güdülen şey
-
[isim]
Amaçlanan sonuç, güdülen şey
- BÜRGÜ
-
-
[isim]
Baş örtüsü
-
Çarşaf
-
Atkı
-
İnce perde
-
[isim]
Baş örtüsü
- DÖNGÜ
-
-
[isim]
Kısır döngü
-
[isim]
Kısır döngü