İçinde gö olan 9 harfli 96 kelime var. İçerisinde GÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gö olan kelimeler listesine ya da Sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖĞÜSLÜCE
-
-
[sıfat]
Biraz iri göğüslü
-
[sıfat]
Biraz iri göğüslü
- GÖLLENMEK
-
-
[nsz]
Akarsu, çukurlarda birikmek, gölcük olmak
-
[nsz]
Akarsu, çukurlarda birikmek, gölcük olmak
- GÖNDERMEK
-
-
[-i]
Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek
- "Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Yetki vererek gitmesini sağlamak
-
Bir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak
- "Güneş dünyaya ısı ve ışık gönderir."
-
Yolcu etmek
-
Araştırma, yazışma vb.nde kaynak kişiye veya esere işaret etmek, atıf yapmak
-
[-i]
Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek
- GÖKKANDİL
-
-
[sıfat]
Kendini bilmeyecek kadar sarhoş
-
[sıfat]
Kendini bilmeyecek kadar sarhoş
- CİNGÖZLÜK
-
-
[isim]
Cingöz olma durumu
-
[isim]
Cingöz olma durumu
- GÖRDÜRMEK
-
-
[-i]
Görme işini yaptırmak
-
Bir işi başkasına yaptırmak
-
[-i]
Görme işini yaptırmak
- GÖÇEBİLME
- ...
- GÜNGÖRMÜŞ
-
-
[sıfat]
İyi yaşamış
- "Anadolu şoförlerinin birçoğunda ben böyle güngörmüş, hâline göre para yemiş eski kibarlar hâli gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birçok hayat deneyimi bulunan (kimse)
- "Ayşe Hanım, güngörmüş, yaş yaşamış kadındır." (Sermet Muhtar Alus)
-
Çok yaşlı
- "Ağaçların çoğu da güngörmüş, dev boylu bitkilerdir." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
İyi yaşamış
- GÖTÜRÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Götürümü çok olan, sabırlı
-
[sıfat]
Götürümü çok olan, sabırlı
- BALIKGÖZÜ
-
-
[isim]
Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik vb.nden yapılmış halka
-
[isim]
Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik vb.nden yapılmış halka
- GÖKKUŞAĞI
-
-
[isim]
Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli, kemer biçimindeki görüntü, alkım, ebekuşağı, ebemkuşağı, eleğimsağma, hacılarkuşağı, meryemanakuşağı, alaimisema
- "Gözlükleri pencerelerden yansıyan ışık kırılmalarıyla çevresine gökkuşağı renkleri saçıyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli, kemer biçimindeki görüntü, alkım, ebekuşağı, ebemkuşağı, eleğimsağma, hacılarkuşağı, meryemanakuşağı, alaimisema
- GÖRÜNÜRDE
-
-
[zarf]
Dıştan bakınca, görünüşe göre, ortada, meydanda
- "Çok para harcadığı hâlde görünürde bir şey yok."
-
[zarf]
Dıştan bakınca, görünüşe göre, ortada, meydanda
- SAĞGÖRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Sağgörüsü olan, basiretli
-
[sıfat]
Sağgörüsü olan, basiretli
- GÖRECELİK
-
-
[isim]
Bağıntılılık öğretisi, özellikle bilginin bağıntılı olduğunu ileri süren her türlü felsefe öğretisi, görececilik, bağıntıcılık, izafiye, rölativizm
-
[isim]
Bağıntılılık öğretisi, özellikle bilginin bağıntılı olduğunu ileri süren her türlü felsefe öğretisi, görececilik, bağıntıcılık, izafiye, rölativizm
- GÖRENEKLİ
-
-
[sıfat]
Göreneklerine bağlı, göreneği olan
-
[sıfat]
Göreneklerine bağlı, göreneği olan
- GÖRKLÜLÜK
- ...
- GÖRÜVERME
- ...
- GÖKBALİNA
- ...
- GÖTÜRTMEK
-
-
[-i]
Götürülmesini sağlamak
-
[-i]
Götürülmesini sağlamak
- GÖÇMENLİK
-
-
[isim]
Göçmen olma durumu, muhacirlik
-
[isim]
Göçmen olma durumu, muhacirlik