İçinde gö olan 7 harfli 83 kelime var. İçerisinde GÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gö olan kelimeler listesine ya da Sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARAGÖZ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)
-
[isim]
İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)
- GÖĞÜSLÜ
-
-
[sıfat]
Göğsü olan
-
Göğsü geniş olan
-
İri memeli (kadın)
-
[sıfat]
Göğsü olan
- GÖVERİŞ
-
-
[isim]
Göverme işi veya biçimi
-
[isim]
Göverme işi veya biçimi
- GÖNÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
- "Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı." (Çetin Altan)
-
Çok istekli
- "Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Seven kimse veya sevgili
-
[sıfat]
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
- SARIGÖL
- ...
- GÖTÜRME
-
-
[isim]
Götürmek işi
-
[isim]
Götürmek işi
- GÖZEMEK
-
-
[-i]
Kumaştaki deliği örerek kapatmak
-
Dikilen bitkilerin seyrek yerlerini sıklaştırmak
-
[-i]
Kumaştaki deliği örerek kapatmak
- KUŞGÖZÜ
-
-
[isim]
Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere
-
[isim]
Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere
- GÖLBAŞI
-
-
[isim]
Göle akan çay
-
[isim]
Göle akan çay
- GÖLGELİ
-
-
[sıfat]
Gölge altında olan
-
Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen
-
[sıfat]
Gölge altında olan
- GÖYNÜME
-
-
[isim]
Göynümek durumu
-
[isim]
Göynümek durumu
- GÖMÜLME
-
-
[isim]
Gömülmek işi
-
[isim]
Gömülmek işi
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- GÖRMECE
-
-
[zarf]
Görmek şartıyla
-
[zarf]
Görmek şartıyla
- İÇGÖRÜR
- ...
- GÖZDAĞI
-
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
- "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- SARIGÖZ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)
-
[isim]
İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)
- GÖKTÜRK
- ...
- GÖVERME
-
-
[isim]
Gövermek işi
-
[isim]
Gövermek işi
- GÖRÜŞLÜ
-
-
[sıfat]
Görüş bulunan
-
[sıfat]
Görüş bulunan