İçinde gu olan 8 harfli 36 kelime var. İçerisinde GU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gu olan kelimeler listesine ya da Sonu gu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SORGUÇLU
-
-
[sıfat]
Sorgucu olan
- "Sorguçlu kuş."
-
[sıfat]
Sorgucu olan
- GUSLETME
-
-
[isim]
Gusletmek işi veya biçimi
-
[isim]
Gusletmek işi veya biçimi
- GURLAMAK
-
-
[nsz]
Guruldamak
-
[nsz]
Guruldamak
- TURGUTLU
- ...
- DUYGUSAL
-
-
[sıfat]
Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî
-
Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan)
-
[sıfat]
Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî
- BULGURSU
-
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
- DUYGUSUZ
-
-
[sıfat]
Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz
- "Alığa döndüm, bir çuval pamuk kadar duygusuzum." (Aka Gündüz)
-
Katı yürekli, umursamaz, hissiz
- "Sakin hatta donuk, bütün durumlarda duygusuz görünür o..." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz
- UYGUNSUZ
-
-
[sıfat]
Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz
- "Uygunsuz dediğim vakalardan biri bir salon oyunu yüzünden çıkmıştır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kötü davranışlarda bulunan, çirkin hareketleri olan
- "Birtakım uygunsuz, meymenetsiz heriflerle geziyormuş." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz
- UYGUNLUK
-
-
[isim]
Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet
-
Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman
-
Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından birbirine uyması: Öğretmen geldi. Öğrenciler ödevlerini yapmışlar gibi
-
[isim]
Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet
- UYGULAMA
-
-
[isim]
Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik
-
Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik
- "Bir çeşit uygulama oluyordu yazdıkları." (Necati Cumalı)
-
Yürütüm
-
[isim]
Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik
- BULGURCU
-
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
- DOLGUNCA
-
-
[sıfat]
Biraz şişman
-
Fazlaca, çokça, bol
- "Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Biraz şişman
- GUVERNÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Devlet bankasını yöneten kimse
- "Merkez Bankası guvernörü."
-
Bir kamu veya özel kuruluşu yöneten kimse
-
[isim]
Devlet bankasını yöneten kimse
- VURGUNCU
-
-
Para dalgalanmalarından yararlanarak kolay yoldan kazanç elde eden, muhtekir, spekülatör
- "Yukarıdaki hikâyemin kahramanlarıyla dolu binbir çarşıda, binbir vurguncuyu yakalamak imkânsızdır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Para dalgalanmalarından yararlanarak kolay yoldan kazanç elde eden, muhtekir, spekülatör
- TUNGUZCA
- ...
- BURGUSUZ
-
-
[sıfat]
Burgusu olmayan
-
Burgulanmamış olan
-
[sıfat]
Burgusu olmayan
- GURBETÇİ
-
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
- OLGUNLUK
-
-
[isim]
Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu
-
İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal
- "Yüzündeki incelik, olgunluk onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu
- SOYGUNCU
-
-
Soygun yapan kimse
-
Soygun yapan kimse
- SUNGURLU
- ...