İçinde gu olan 8 harfli 36 kelime var. İçerisinde GU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gu olan kelimeler listesine ya da Sonu gu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UYGUNLUK
-
-
[isim]
Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet
-
Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman
-
Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından birbirine uyması: Öğretmen geldi. Öğrenciler ödevlerini yapmışlar gibi
-
[isim]
Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet
- GURBETÇİ
-
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
- DUYGUSAL
-
-
[sıfat]
Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî
-
Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan)
-
[sıfat]
Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî
- BULGURCU
-
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
- VURGUNCU
-
-
Para dalgalanmalarından yararlanarak kolay yoldan kazanç elde eden, muhtekir, spekülatör
- "Yukarıdaki hikâyemin kahramanlarıyla dolu binbir çarşıda, binbir vurguncuyu yakalamak imkânsızdır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Para dalgalanmalarından yararlanarak kolay yoldan kazanç elde eden, muhtekir, spekülatör
- ANGUTLUK
-
-
[isim]
Ahmaklık, bönlük
-
[isim]
Ahmaklık, bönlük
- DUYGUDAŞ
-
-
[isim]
Bir konuda duyguları diğer bir kişiyle aynı olan kimse
-
Üyesi olmadığı hâlde bir partinin, bir kuruluşun görüşlerini benimseyen veya bir görüşü, bir öğretiyi, bir akımı tutan kimse, sempatizan
-
[isim]
Bir konuda duyguları diğer bir kişiyle aynı olan kimse
- VURGUSUZ
-
-
[sıfat]
Vurgu ile söylenmeyen
- "Vurgusuz kelime."
-
[sıfat]
Vurgu ile söylenmeyen
- OLGUNLUK
-
-
[isim]
Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu
-
İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal
- "Yüzündeki incelik, olgunluk onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu
- TUNGUZCA
- ...
- ONGUNLUK
-
-
[isim]
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet
-
[isim]
Ongun olma durumu, mutluluk, bolluk, bereket, feyiz, saadet
- BOZGUNCU
-
-
Bozgunluk yaratan kimse, güç vb
-
Bozgunluk yaratan kimse, güç vb
- GURLAMAK
-
-
[nsz]
Guruldamak
-
[nsz]
Guruldamak
- GUVERNÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Devlet bankasını yöneten kimse
- "Merkez Bankası guvernörü."
-
Bir kamu veya özel kuruluşu yöneten kimse
-
[isim]
Devlet bankasını yöneten kimse
- GURURSUZ
- ...
- BULGURLU
-
-
[sıfat]
Bulguru olan
-
[sıfat]
Bulguru olan
- AGULAMAK
-
-
[nsz]
Bebek "agu" diye ses çıkarmak
-
[nsz]
Bebek "agu" diye ses çıkarmak
- GUSLETME
-
-
[isim]
Gusletmek işi veya biçimi
-
[isim]
Gusletmek işi veya biçimi
- DOLGUNCA
-
-
[sıfat]
Biraz şişman
-
Fazlaca, çokça, bol
- "Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Biraz şişman
- BULGURSU
-
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu