İçinde geçirme olan 5 kelime var. İçerisinde GEÇİRME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında geçirme olan kelimeler listesine ya da Sonu geçirme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KURŞUNGEÇİRMEZ
VAZGEÇİRMEK
VAZGEÇİRME
GEÇİRMEK
GEÇİRME
E E G M R Ç İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
7 Harfli Kelimeler
GEÇİRME
6 Harfli Kelimeler
ERGİME, İÇERME
5 Harfli Kelimeler
ÇERGE, ERİME, GEÇER, GEÇİM, GEÇME, GEMRE, GERÇİ, GEREÇ, GERİM, GERME, GİRME, MERİÇ
4 Harfli Kelimeler
ÇERİ, EMEÇ, EMİR, ERGİ, ERİM, ERME, GEÇE, GEMİ, GERİ, İÇME, İÇRE, İMGE, MERİ, REMİ
3 Harfli Kelimeler
ÇİM, ÇİR, EGE, ERG, GEÇ, GEM, GRİ, MEÇ, MİR
2 Harfli Kelimeler
ÇE, EM, ER, GE, İÇ, İM, ME, Mİ, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURŞUNGEÇİRMEZ
-
-
[sıfat]
Ateşli silahlardan atılan mermilerin girmesini engelleyecek yapıda ve özellikte olan (yelek, cam vb.)
-
[sıfat]
Ateşli silahlardan atılan mermilerin girmesini engelleyecek yapıda ve özellikte olan (yelek, cam vb.)
- VAZGEÇİRMEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[-i]
Vazgeçme işini yaptırmak
-
[-i]
Vazgeçme işini yaptırmak
- VAZGEÇİRME
-
-
[isim]
Vazgeçirmek işi veya durumu
-
[isim]
Vazgeçirmek işi veya durumu
- GEÇİRMEK
-
-
[-i]
Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
-
[-e]
Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- "Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi." (Kemal Bilbaşar)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
- "Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek."
-
[-i]
Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- "Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
- "Arkadaşımı geçirmeye gittim."
-
[-i]
Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- "Kocan için geceyi evden dışarıda geçirmek fırsatını sen kendin temin et." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[-e]
Giymek, giyinmek
- "Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-den]
Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
- "Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek."
-
[-i]
Herhangi bir durumu yaşamış olmak
- "Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi." (Necati Cumalı)
-
Etmek, yapmak
-
[-i]
Hastalık bulaştırmak
- "Nezleyi bana geçirdin."
-
[-le]
Zaman harcamak
- "Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok."
-
Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak
-
[-i]
Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
- GEÇİRME
-
-
[isim]
Geçirmek işi
-
[isim]
Geçirmek işi