İçinde genç olan 11 kelime var. İçerisinde GENÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında genç olan kelimeler listesine ya da Sonu genç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

GENÇLEŞTİRİLMEK

14 Harfli Kelimeler

GENÇLEŞTİRİLME

13 Harfli Kelimeler

GENÇLEŞTİRMEK

12 Harfli Kelimeler

GENÇLEŞTİRME

10 Harfli Kelimeler

GENÇLEŞMEK

9 Harfli Kelimeler

GENÇLEŞME

8 Harfli Kelimeler

GEPEGENÇ

7 Harfli Kelimeler

GENÇLİK, GENÇTEN, GEPGENÇ

4 Harfli Kelimeler

GENÇ


Kelime bulma makinesi

E G N Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

GENÇ

3 Harfli Kelimeler

GEÇ, GEN

2 Harfli Kelimeler

ÇE, EN, GE, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GENÇLEŞTİRİLMEK

  1. [nsz] Gençleştirme işi yapılmak

GENÇLEŞTİRİLME

  1. [isim] Gençleştirilmek işi

GENÇLEŞTİRMEK

  1. [-i] Yeniden gençliğine ve dinçliğine kavuşturmak
    • "Karı beni yirmi yaş gençleştirdi." (Peyami Safa)
  2. Bir kuruluşu genç üyelerle canlandırmak
  3. Genç göstermek
    • "Kısa saç seni gençleştirdi."

GENÇLEŞTİRME

  1. [isim] Gençleştirmek işi

GENÇLEŞMEK

  1. [nsz] Bir kuruluş genç üyelerle yenileşmek
  2. Genç görünmek
    • "Saçlarını kestirince gençleşti."
  3. Yeniden gençlik ve canlılık kazanmak

GENÇLEŞME

  1. [isim] Gençleşmek işi

GEPEGENÇ

  1. Gepgenç, pek genç

GENÇTEN

  1. [sıfat] Genç sayılan (kimse)
    • "Ev sahibi Hacı Ali'yi tanıdım. Gençten bir adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)

GENÇLİK

  1. [isim] Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
    • "İlk gençliğinde at delisiydi." (Necati Cumalı)
  2. İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
    • "Belki babam da gençliğinde Valantino'ya benziyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Genç insanların bütünü
    • "O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbine girmişiz." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik
    • "Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

GEPGENÇ

  1. [sıfat] Çok genç
    • "Ölüm bu gepgenç, bu dipdiri insanı yatağında değil, bir kapı önünde ayakta aldı götürdü." (Haldun Taner)
  2. [zarf] Çok genç olarak, çok gençken
    • "Gepgenç öldü."

GENÇ

  1. [sıfat] Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı
    • "Genç kızı bir gece pencerede görmüştü." (Haldun Taner)
  2. Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan)
    • "Genç ağaç. Genç at."
  3. Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç
  4. Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy
  5. Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan
    • "Atatürk'ün tabutu arkasından ağlayan on beş milyon Türk'ün yaşadığı, genç Türkiye mutluydu." (Burhan Felek)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü