İçinde gen olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde GEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gen olan kelimeler listesine ya da Sonu gen ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E G N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
GEN
2 Harfli Kelimeler
EN, GE, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GENELGE
-
-
[isim]
Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgililere gönderilen yazı, tamim, sirküler
- "İki gün sonra yönetici bir genelge yayımladı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgililere gönderilen yazı, tamim, sirküler
- EVİRGEN
-
-
[sıfat]
İşini bilen, ölçülü ve hesaplı iş gören
-
[sıfat]
İşini bilen, ölçülü ve hesaplı iş gören
- GENOSİT
-
-
[isim]
Jenosit
-
[isim]
Jenosit
- GENİŞÇE
-
-
[sıfat]
Biraz geniş
- "Babam bu güvercinlere, gaz sandıklarından genişçe bir yuva yaptı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Buluştuk, görüştük, daha da genişçe konuşmak için beni evine, akşam yemeğine götürdü." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Biraz geniş
- GEZEGEN
-
-
[isim]
Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet
-
[isim]
Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet
- GENSORU
-
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinde başbakana veya bakanlardan birine, milletvekilleri tarafından açılan ve sonunda soruşturma yapılması istenebilen soru, istizah
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi genel görüşme, gensoru ve meclis soruşturması yollarıyla denetleme yetkisini kullanır." (Anayasa)
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinde başbakana veya bakanlardan birine, milletvekilleri tarafından açılan ve sonunda soruşturma yapılması istenebilen soru, istizah
- GENÇTEN
-
-
[sıfat]
Genç sayılan (kimse)
- "Ev sahibi Hacı Ali'yi tanıdım. Gençten bir adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Genç sayılan (kimse)
- ÖZENGEN
-
-
Amatör
-
Amatör
- GENETİK
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kalıtım bilimi
-
[isim]
Kalıtım bilimi
- EDİLGEN
-
-
[sıfat]
Yapılan işten etkilenen, pasif, etken karşıtı
-
[isim]
Edilgen fiil
-
[sıfat]
Yapılan işten etkilenen, pasif, etken karşıtı
- GENELCİ
-
-
[isim]
Genele uygun davranan kimse
-
[isim]
Genele uygun davranan kimse
- ALTIGEN
-
-
[isim]
Altı kenarlı çokgen, müseddes
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
[isim]
Altı kenarlı çokgen, müseddes
- GENELEV
-
-
[isim]
Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane
-
[isim]
Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane
- ÇİNGENE
- ...
- KÖŞEGEN
-
-
[isim]
Bir çokgende ardışık olmayan veya birçok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi, kutur, diyagonal
-
[isim]
Bir çokgende ardışık olmayan veya birçok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi, kutur, diyagonal
- GEPGENÇ
-
-
[sıfat]
Çok genç
- "Ölüm bu gepgenç, bu dipdiri insanı yatağında değil, bir kapı önünde ayakta aldı götürdü." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Çok genç olarak, çok gençken
- "Gepgenç öldü."
-
[sıfat]
Çok genç
- RÖNTGEN
-
-
[isim]
Gama veya x ışınlarının miktar ölçümü birimi
-
Herhangi bir organın durumunu tespit etmek için çekilen film
-
[isim]
Gama veya x ışınlarının miktar ölçümü birimi
- ÜŞENGEN
-
-
[sıfat]
Üşengeç
- "Eniştem de üşengen bir adamdır, rahatı kaçar diye üstüne düşmedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Üşengeç
- GENÇLİK
-
-
[isim]
Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
- "İlk gençliğinde at delisiydi." (Necati Cumalı)
-
İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
- "Belki babam da gençliğinde Valantino'ya benziyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Genç insanların bütünü
- "O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbine girmişiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik
- "Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
- DÖRTGEN
-
-
[isim]
Dört kenarlı çokgen, dörtkenar
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
[isim]
Dört kenarlı çokgen, dörtkenar