İçinde gar olan 8 harfli 23 kelime var. İçerisinde GAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gar olan kelimeler listesine ya da Sonu gar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A G R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
GAR
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GARNİTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler
-
Herhangi bir şeyi ona uygun nitelikte tamamlayan nesne
-
Giyecekleri süslemek için eklenen şey, süs
-
[isim]
Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler
- IZGARALI
-
-
[sıfat]
Izgarası olan
- "Haliç tarafındaki altları ızgaralı, ahşap iki deniz hamamı kuyudan farksız." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Izgarası olan
- GARSİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağaç dikmeler, ağaçlandırmalar
- "Ruslar arazinin tabiatından istifade ettiler, nihayetsiz garsiyat sayesinde sıtmayı tamamen öldüremedilerse bile şiddetini pek çok kırdılar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Ağaç dikmeler, ağaçlandırmalar
- GARNİZON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şehri savunan veya yalnız orada bulunan askerî birlikler
-
Askerî birliklerin bulunduğu yer
-
[isim]
Bir şehri savunan veya yalnız orada bulunan askerî birlikler
- GARDENYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kök boyasıgillerden, sıcak bölgelerde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Gardenia)
-
Bu ağaççığın güzel kokulu çiçeği
-
[isim]
Kök boyasıgillerden, sıcak bölgelerde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Gardenia)
- SİGARALI
-
-
[sıfat]
Sigarası olan
-
Sigara içilen
-
[sıfat]
Sigarası olan
- SİGARACI
-
-
[isim]
Sigara satan kimse
-
[isim]
Sigara satan kimse
- GARDIROP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giysi dolabı
- "Nevin gardıroptaki boş bavulu aldı, üç beş parça eşyasını doldurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kişinin sahip olduğu bütün giysileri, giysi takımları
-
[isim]
Giysi dolabı
- GARAZSIZ
-
-
[sıfat]
Kin beslemeyen, garazı olmayan
-
[sıfat]
Kin beslemeyen, garazı olmayan
- OLİGARŞİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki
- "Bugün Fransa gibi iki yüz yıl önce oligarşiyi yıkmış bir ülkede hâlâ kral diye bağıranlar vardır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki
- GARDİYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- "Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- GARAZKAR
- ...
- GARİPLİK
-
-
[isim]
Garip olma durumu, garabet
- "Gariplikleri çok sever, dikkati çekmek için elinden geleni yaparmış." (Salâh Birsel)
- "Başka yerlerde bana bir gariplik basıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Garip olma durumu, garabet
- MARGARİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçyağlarında bulunan, margarik asidin gliserinle birleştirilmesiyle de yapay olarak elde edilen, 47 °C'de eriyen ve besin değeri olan bitki yağı
-
[isim]
İçyağlarında bulunan, margarik asidin gliserinle birleştirilmesiyle de yapay olarak elde edilen, 47 °C'de eriyen ve besin değeri olan bitki yağı
- GARANTÖR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet)
-
[isim]
Kredi kartlarından doğacak her türlü borç ve yükümlülükten, kart sahibi olarak sorumluluğu bulunan gerçek veya tüzel kişi
-
[sıfat]
Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet)
- BULGARCA
- ...
- RÜZGARLI
- ...
- AGARAGAR
-
-
[isim]
Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir tür jelatin, jeloz
-
[isim]
Deniz yosunlarından çıkarılan, beslenme endüstrisinde, hekimlikte ve bakteriyolojide kullanılan bir tür jelatin, jeloz
- MARGARİT
- ...
- UYGARLIK
-
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
-
Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet
- "Gerçekten, uygarlık nimetlerinin gençlere bir faydası oldu ama daha çok bundan büyükler istifade ediyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik