İçinde gar olan 6 harfli 19 kelime var. İçerisinde GAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gar olan kelimeler listesine ya da Sonu gar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A G R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
GAR
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GARİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şaşılacak şey, yadırganacak şey
-
[isim]
Şaşılacak şey, yadırganacak şey
- TOYGAR
-
-
[isim]
Tarla kuşu, turgay
-
[isim]
Tarla kuşu, turgay
- ASGARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
En az, en aşağı, en düşük
-
Minimum
-
[sıfat]
En az, en aşağı, en düşük
- ÇIVGAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan
-
[isim]
Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan
- BULGAR
- ...
- HANGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
- ÇINGAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kavga, gürültü
- "Bu son rolü, ihtiyaten, büyük çıngarın kopacağı güne sakladı." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Kavga, gürültü
- YONGAR
-
-
[isim]
Üç teli olan bağlama
-
[isim]
Üç teli olan bağlama
- GARSON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lokanta, pastane, kahvehane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden kimse
- "Öğle yemeklerinde garson olarak çalışacak, buna karşılık öğle ve akşam yemeklerini lokantadan yiyecekti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Lokanta, pastane, kahvehane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden kimse
- RÜZGAR
- ...
- GARPLI
- ...
- GARAİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görülmemiş, şaşılacak şeyler, işitilmemiş olaylar
-
[isim]
Görülmemiş, şaşılacak şeyler, işitilmemiş olaylar
- GARGAR
-
-
[isim]
Süzgeçli testi
-
[isim]
Süzgeçli testi
- SİGARA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İnce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne
- "İhtiyar diplomat sigara üstüne sigara yakıyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Sigarasını, sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
- "Kalın sigarasını sararken onun lafını kesti." (Ömer Seyfettin)
- "Birkaç tane bira çektikten sonra üzerlerine sigarayı tellendirdim mi değme keyfime artık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
İnce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne
- CİGARA
- ...
- OTOGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehirler arası çalışan motorlu taşıtların yolcularını aldıkları ve indirdikleri yer, garaj
-
[isim]
Şehirler arası çalışan motorlu taşıtların yolcularını aldıkları ve indirdikleri yer, garaj
- GARPÇI
- ...
- GARAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan (sanat eseri)
-
[sıfat]
Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan (sanat eseri)
- IZGARA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç
-
Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir
-
Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç, gril
- "Izgaranın sokağa verilen bacasından, kızardıkça yağları eriyen köftelerin kokusu vuruyordu dışarıya." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Bu araç üstünde pişmiş
- "Gün batmadan çok evvel işlerini bitirdikleri için bu saatte meze ve ızgaralardan başka bir şey kalmaz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara
- "Ötekisinde altından hâlâ ızgaraları sallanan bir futbol ayakkabı eskisi vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç