İçinde gar olan 5 harfli 11 kelime var. İçerisinde GAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gar olan kelimeler listesine ya da Sonu gar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A G R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
GAR
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RÖGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca
-
[isim]
Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca
- GARBİ
- ...
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- ILGAR
-
-
[isim]
Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması
- "Koşancalı Halil, ılgar ederek İstanbul kapısına kadar geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Atla ansızın yapılan dolu dizgin saldırı
-
[isim]
Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması
- UYGAR
-
-
[sıfat]
Fikir, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş olan, medeni, mütemeddin
-
Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni (kimse)
- "Ona layık, uygar bir eş olmak için bütün aklını seferber ettiği ortadadır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Fikir, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş olan, medeni, mütemeddin
- GARAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık
- "Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim." (Cahit Uçuk)
-
Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer
- "Önce arabayı servis garajına çektik." (Çetin Altan)
-
Toplu taşıma ve nakliye araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer, otogar
-
[isim]
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık
- LAGAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Zayıf, çelimsiz
- "Babam önde bir lagar beygir sırtındadır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Zayıf, çelimsiz
- GAROZ
-
-
[isim]
Palamut ve toriğin iç organları
-
[isim]
Palamut ve toriğin iç organları
- SİGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Puro
-
[isim]
Puro
- GAREZ
- ...
- GARAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hedef, amaç, maksat
- "Bana garaz bağladığını seziyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin
- "Bağnaz, şu yahut bu düşünceye değil, düşünen kişiye, düşünmeye garazdır." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Hedef, amaç, maksat