İçinde ga olan 7 harfli 145 kelime var. İçerisinde GA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ga olan kelimeler listesine ya da Sonu ga ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GANİMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal
-
Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç veya imkân
-
Yağma sonrasında elde kalan mal, çalıntı
-
[isim]
Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal
- GAZOZCU
-
-
[isim]
Gazoz yapıp satan kimse
-
Eğlence yerlerinde dolaşarak gazoz satan kimse, gazoz satıcısı
-
[isim]
Gazoz yapıp satan kimse
- GARAJCI
-
-
[isim]
Otomobil, otobüs vb. taşıtları belli bir süre barındıran, gereğinde bakım ve onarımlarını yaptıran işletmeci
- "O ara garajcı ile de araları açıldığından tiyatroculuk oyununu bırakıp dergicilik oyununa geçtiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Otomobil, otobüs vb. taşıtları belli bir süre barındıran, gereğinde bakım ve onarımlarını yaptıran işletmeci
- ANGARYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti
- "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır." (Anayasa)
- "Benim bu angaryalarımı da başka türlü kimsecikler çekmez." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmeti
-
Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması
-
Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması
-
Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş
- "Vazifelerini bir angarya gibi yaparlar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti
- GAİPLİK
-
-
[isim]
Gaip olma durumu
-
Bir kimsenin ölüm tehlikesi içinde kaybolması veya kendisinden uzun süre haber alınmaması sonucu yargıç kararı ile kişiliğine son verilmesi
-
[isim]
Gaip olma durumu
- GANİLİK
- ...
- SENEGAL
- ...
- CIZGARA
-
-
[isim]
Toplu olarak Türk müziği icra edilirken kullanılan bir yaylı saz türü
- "Saz takımında cızgara denilen ensiz, dikdörtgen bir kemanla santur da yer alır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Toplu olarak Türk müziği icra edilirken kullanılan bir yaylı saz türü
- GALENİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde doğal kurşun bulunan sülfür
-
[isim]
İçinde doğal kurşun bulunan sülfür
- BEGAYET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Son derece, pek çok, aşırı
- "Kızım, evladım, sana söyleyeceğim sözler begayet mühim, begayet naziktir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Son derece, pek çok, aşırı
- KARGAŞA
-
-
[isim]
Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi
-
Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı kargaşa, kaos
-
[isim]
Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi
- GAKLAMA
-
-
[isim]
Gaklamak işi
-
[isim]
Gaklamak işi
- GASEYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İç bulantısı
- "O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Kusma
-
[isim]
İç bulantısı
- GAZLAMA
-
-
[isim]
Gazlamak işi
-
[isim]
Gazlamak işi
- KORUNGA
-
-
[isim]
Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia)
-
[isim]
Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia)
- GAGAMSI
-
-
[sıfat]
Gagayı andıran, gagaya benzeyen, gaga gibi
-
[sıfat]
Gagayı andıran, gagaya benzeyen, gaga gibi
- BELAGAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
- "Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik
-
Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
-
Bir şeyde gizli olan derin anlam
- "Sükûtun belagati."
-
[isim]
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
- GARGARA
-
-
[isim]
Su veya ilaçlı sıvı ile ağız veya yutağı başı arkaya atıp solukla da sıvının yutulmasını engelleyerek çalkalama işi
-
Bu maksatla kullanılan ilaçlı sıvı
-
[isim]
Su veya ilaçlı sıvı ile ağız veya yutağı başı arkaya atıp solukla da sıvının yutulmasını engelleyerek çalkalama işi
- TEGANNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şarkı söyleme
-
[isim]
Şarkı söyleme
- BABAGAN
- ...