İçinde ga olan 6 harfli 104 kelime var. İçerisinde GA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ga olan kelimeler listesine ya da Sonu ga ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAGALI
-
-
[sıfat]
Gagası olan
-
[isim]
Gagaburun
-
[sıfat]
Gagası olan
- BİGANE
- ...
- GAZETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın
- "Kahvelerde ikinci bir oyalanma yolu, gazetelerdi." (Necati Cumalı)
-
Bu yayının yönetildiği, hazırlandığı, basıldığı yer
- "Her gün gazeteye uğruyordu."
-
[isim]
Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın
- GAZIŞI
-
-
[isim]
Termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık
-
[isim]
Termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık
- GAMSIZ
-
-
[sıfat]
Kaygısı, tasası, sıkıntısı, üzüntüsü olmayan
- "Sesi taze, pürüzsüz ve gamsızdı." (Cahit Uçuk)
-
Olayları kendine dert etmeden geçiştiren, aldırış etmeyen, tasasız, vurdumduymaz
- "Zavallı anneciğin çok şen, güler yüzlü, gamsız bir kadındı." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Kaygısı, tasası, sıkıntısı, üzüntüsü olmayan
- KİGALİ
- ...
- TEZGAH
- ...
- GARPÇI
- ...
- GAMBOT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Topçeker
-
[isim]
Topçeker
- ILGAMA
-
-
[isim]
Ilgamak işi veya durumu
-
[isim]
Ilgamak işi veya durumu
- GALEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yengi
- "Böyle giderse tamamıyla galebe ümit ettiğini haber veriyordu." (Peyami Safa)
- "Kocanın münasebeti her türlü cazibesini kaybettiği gün rakibine galebe çaldığına emin olabilirsin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Üstünlük, çokluk
- "Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi şerrin hayra galebesi demekti." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Kadıncağızın gönlü gence kayıyordu. Fakat neticede akıl ve mantık tarafı galebe çaldı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yengi
- GALLER
- ...
- HANGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
- BALGAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
- "Balgam çıkarmak. Balgam sökmek."
- "Belki Tayfur'a gönlüm vardır diye ortaya balgam atıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
- DERGAH
- ...
- GARİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şaşılacak şey, yadırganacak şey
-
[isim]
Şaşılacak şey, yadırganacak şey
- TIGALA
-
-
[isim]
Hekimlikte kullanılan, sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve öz su
-
[isim]
Hekimlikte kullanılan, sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve öz su
- GANALI
- ...
- GAYRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalışma, çaba, çalışma isteği
- "Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." (Mahmut Yesari)
- "Gayret dayıya düştü; bu işe sen el atmazsan olmayacak."
- "Eh, dedi, elimizden geldiği kadar gayret ederiz." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Azar azar fakat ısrarlı bir gayret göstermeye başladı." (Peyami Safa)
-
Koruma, esirgeme, kayırma duygusu
- "Hemşehrilik gayreti."
-
Kutsal sayılan şeylere yabancıların saldırmasını görmekten doğan dayanamama duygusu
-
[isim]
Çalışma, çaba, çalışma isteği
- GALAGO
- ...