İçinde ga olan 5 harfli 90 kelime var. İçerisinde GA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ga olan kelimeler listesine ya da Sonu ga ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALGA
-
-
[isim]
Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
- "Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor." (Haldun Taner)
- "Dersini çalış, dalga geçme."
-
Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem
- "Sıcak dalgası. Aerobik dalgası."
- "İki delikanlı dalga geçip otururlarken kapı yeniden sürüldü." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yüzeydeki kıvrım
- "Geniş dalgalarla uzanıp giden ovaların yüzünde ne bir köy görünüyor ne de ufacık olsun bir ağaç." (Memduh Şevket Esendal)
-
Saçların kıvrım genişliği
-
Gizli iş, dalavere
- "Film çevirme dalgasıyla para kazanıyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu
-
Dalgınlık
-
Geçici sevgili
-
Geçici aşk ilişkisi
-
Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi
- "Kısık sesinin her dalgası içimi korkunç bir acıyla tırmalıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
- GAROZ
-
-
[isim]
Palamut ve toriğin iç organları
-
[isim]
Palamut ve toriğin iç organları
- GAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Pek, çok, pek çok, güçlü bir biçimde, etkili olarak
- "Soframızda gayet samimi birkaç misafirimiz bulunur." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Pek, çok, pek çok, güçlü bir biçimde, etkili olarak
- GABON
- ...
- EGALE
- ...
- GALOŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı
- "İşlemeli yün çorapları ve galoşları hâlâ ayağında idi." (Tarık Buğra)
-
Müzelerde, özellikle sağlık kurumlarında özel bölümlere girerken ayakkabı üzerine geçirilen ince ve şeffaf korumalık
-
[isim]
Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı
- LONGA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türk müziğinde yörük özellik taşıyan oyun havası
-
[isim]
Türk müziğinde yörük özellik taşıyan oyun havası
- GARAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık
- "Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim." (Cahit Uçuk)
-
Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer
- "Önce arabayı servis garajına çektik." (Çetin Altan)
-
Toplu taşıma ve nakliye araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer, otogar
-
[isim]
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık
- BAGAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yolcu yükü
-
Yolcu taşıtlarında yüklerin konulduğu yer
-
Otomobillerin yük konulabilen, genellikle arkada olan bölümleri
-
[isim]
Yolcu yükü
- FİGAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bağırarak ağlama, inleme
- "Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle." (Erzurumlu Emrah)
-
[isim]
Bağırarak ağlama, inleme
- NOGAY
- ...
- GARBİ
- ...
- MANGA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
On kişilik asker birliği
- "Ormanın kıyısından dönen yoldan, neredeyse bir manga silahlı adam çıktı." (Necati Cumalı)
-
Savaş gemilerinde deniz erlerinin yattığı koğuş
-
[isim]
On kişilik asker birliği
- GAFUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Çok bağışlayıcı, merhamet eden ve bağışlayan (Tanrı)
-
Çok bağışlayıcı, merhamet eden ve bağışlayan (Tanrı)
- URGAN
-
-
[isim]
Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılan ince halat
- "Kadınının boynunda pembe urgan gibi bir yemeni var." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılan ince halat
- TOYGA
-
-
[isim]
Toyga çorbası
-
[isim]
Toyga çorbası
- MÜLGA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Varlığı kaldırılan, kapatılan
-
[sıfat]
Varlığı kaldırılan, kapatılan
- RİNGA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık (Clupea harengus)
-
[isim]
Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık (Clupea harengus)
- GALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanlış kelime veya söz
-
Yanılma
- "Bu garip his galatının adını hasret değil, alışkanlık koymuştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yanlış kelime veya söz
- IRGAT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tarım işçisi, rençper
- "Ayakaltında bir ırgat veya baş üstünde bir ana işlerinizi görür." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yapı işçisi
-
Gemilerde ve yapılarda yatay kollarla ve birkaç kişi tarafından çevrilen bocurgat
-
[isim]
Tarım işçisi, rençper