İçinde g olan 8 harfli 787 kelime var. İçerisinde G harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında g harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALGISIZ

  1. [sıfat] Çalgısı olmayan

GENELEME

  1. [isim] Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
    • "Ayakla yayan gittim sözünde geneleme vardır."

GÜÇSÜZCE

  1. Güçsüz bir biçimde

AYINGACI

  1. [isim] Tütün kaçakçısı

ÇEKİNGEN

  1. [sıfat] Her şeyden çekinen, ürkek, sıkılgan, tutuk (kimse), muhteriz
    • "Korkak mı diyeyim, çekingen mi diyeyim, bir tuhaf olmuşlar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Birdenbire kadına karşı soğuk, çekingen davranmayı da onuruma yediremiyorum." (Refik Halit Karay)

GARAZKAR
...
GEÇİRMEK

  1. [-i] Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
  2. [-e] Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
    • "Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi." (Kemal Bilbaşar)
  3. [-i] Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
    • "Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek."
  4. [-i] Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
    • "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
  5. [-i] Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
    • "Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. [-i] Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
    • "Arkadaşımı geçirmeye gittim."
  7. [-i] Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
    • "Kocan için geceyi evden dışarıda geçirmek fırsatını sen kendin temin et." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  8. [-e] Giymek, giyinmek
    • "Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [-den] Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
    • "Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek."
  10. [-i] Herhangi bir durumu yaşamış olmak
    • "Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi." (Necati Cumalı)
  11. Etmek, yapmak
  12. [-i] Hastalık bulaştırmak
    • "Nezleyi bana geçirdin."
  13. [-le] Zaman harcamak
    • "Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok."
  14. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak

İNDİRGEN

  1. [sıfat] Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)

KALGIMAK

  1. [nsz] Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak
    • "At kalgıdı."
    • "Yunus balıkları kalgıyor."
  2. Öfkeyle kalkmak
  3. Çapkınlık, serserilik yapmak

YALINGAÇ

  1. [sıfat] Kabuğu çatlayıp soyulan
    • "Çınar yalıngaç ağaçlardandır."

GÖLERMEK

  1. [nsz] Göl durumuna gelmek
  2. Hayvanın ipi ayağına ve boynuna dolaşarak kalkamayacak biçimde yere yıkılmak

BERGAMOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Turunçgillerden bir ağaç (Citrus bergamia)
  2. Bu ağacın, kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan meyvesi

BİLGİNCE

  1. [zarf] Bilgine yakışır, bilgin tavrında, bilgin gibi
    • "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)

ÜZGÜNLÜK

  1. [isim] Üzgün olma durumu, neşesizlik

DÖKÜLGEN

  1. [isim] Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde daha çok şıralık olarak üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür üzüm

GABARDİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sık dokunmuş bir tür ince yünlü veya pamuklu kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Yeşile çalan gabardin pardösüsünü kaptığı gibi fırladı." (Tarık Buğra)

PSİKOLOG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ruh bilimci
    • "Âdeta mükemmel bir psikolog gibi Nihat'ın zaaflarıyla mücadele etti." (Peyami Safa)

BENGİLİK

  1. [isim] Zamanla ilgisi, başlangıcı ve sonu olmayan varlık
  2. Ölmezlik, ebedîlik
  3. Sonsuz ve ölçülmez zaman

GELİŞKİN

  1. [sıfat] Gelişmiş olan, mütekâmil
    • "Sorunları ve titreşimleriyle, çok gelişkin bir insan." (Selim İleri)

GÖMLEKLİ

  1. [sıfat] Gömleği olan
    • "Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü