İçinde g olan 3 harfli 42 kelime var. İçerisinde G harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında g harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖR
- ...
- GIR
-
-
[isim]
Söz, lakırtı
-
[sıfat]
Yalan, uydurma
-
[isim]
Söz, lakırtı
- GÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
- "Herkes evinin önünü temizlesin, şehir gül gibi olur." (Tarık Buğra)
-
Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği
- "Çocuğuna gül gibi bakıyor."
- "Allah bereket versin, gül gibi geçiniyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa)
- EGO
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Ben (III)
- "Örnek devlet adamı bence egosunun aleyhine özveride bulunabilen adamdır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ben (III)
- JİG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir Orta Çağ çalgısı
-
[isim]
Bir Orta Çağ çalgısı
- GAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tül
-
[isim]
Tül
- GAK
-
-
[isim]
Karganın çıkardığı ses
-
[isim]
Karganın çıkardığı ses
- GÖÇ
-
-
[isim]
Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret
- "Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi." (Samiha Ayverdi)
- "Kalktı göç eyledi Afşar elleri." (Dadaloğlu)
-
Evden eve taşınma, nakil
- "Her sene, zamanı gelince İstanbul'un mahallelerinde Boğaz'ın köylerine göçler başlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Taşınma sırasında götürülen ev eşyaları
-
Kuşların, geyiklerin, yarasaların, bazı balık ve böceklerin mevsim, iklim, besin miktarı vb.ne göre çevre değiştirmeleri
-
[isim]
Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret
- GEN
-
-
[sıfat]
Üçgen, dörtgen vb. geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Üçgen, dörtgen vb. geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılan bir söz
- GUT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Organizmadaki ürik asidin atılmayarak vücudun bazı yerlerinde, özellikle ayak başparmağında, topuk ve eklem yerlerinde birikmesinden ileri gelen, ağrı ve şişlerle ortaya çıkan hastalık, damla hastalığı, nikris
-
[isim]
Organizmadaki ürik asidin atılmayarak vücudun bazı yerlerinde, özellikle ayak başparmağında, topuk ve eklem yerlerinde birikmesinden ileri gelen, ağrı ve şişlerle ortaya çıkan hastalık, damla hastalığı, nikris
- ALG
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Su yosunu
-
[isim]
Su yosunu
- GEM
-
-
[isim]
Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç
- "Kadın dizginleri çekmek istedi fakat hırçın hayvan sert bir boyun hareketi ile gemini kurtardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç
- GOL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi maçlarında topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı
- "Kısacası biz kendimizi yerden yere atar, akınlar durdurur, goller kurtarır, ona paslar sunardık." (Haldun Taner)
-
[isim]
Futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi maçlarında topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı
- ERG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
C. G. S. sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 cm hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir
-
[isim]
C. G. S. sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 cm hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir
- GAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu
- "Bu beylerle Selanik garının civarında bazı bahçelerden geçerek gidiyorduk." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu
- GEY
- ...
- GÖN
-
-
[isim]
İşlenmiş deri
-
Kösele
-
Hayvan derisi
- "Boya değil altın yaldız vursan manda gönü gibi donuk duruyor." (Burhan Felek)
-
[isim]
İşlenmiş deri
- ORG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Klavyeli büyük ve küçük borulardan yapılmış, körüklerden elde edilen havanın bu borulardan geçmesiyle değişik ses tonları verebilen, genellikle kilise çalgısı, erganun
-
[isim]
Klavyeli büyük ve küçük borulardan yapılmış, körüklerden elde edilen havanın bu borulardan geçmesiyle değişik ses tonları verebilen, genellikle kilise çalgısı, erganun
- GRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kül rengi, boz renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kül rengi, boz renk
- ÖGE
-
-
[isim]
Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman
-
Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur
-
Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri
-
Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri
- "O savaşı başarıya ulaştıran en kuvvetli öge, ne yabancıdan gördüğümüz yardım ne de bugünkü özel girişimcilerin gayretleridir." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman