İçinde fız olan 17 kelime var. İçerisinde FIZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fız olan kelimeler listesine ya da Sonu fız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HAFIZASIZLIK
HAFIZALILIK, HAFIZIKÜTÜP
HAFIZLAMAK, MUHAFIZLIK
HAFIZASIZ, HAFIZLAMA, RAFIZİLİK
HAFIZALI, HAFIZALİ, HAFIZLIK
MUHAFIZ
HAFIZA, RAFIZİ
HAFIZ, HIFIZ, LAFIZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAFIZASIZLIK
- ...
- HAFIZALILIK
- ...
- HAFIZIKÜTÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kitaplık görevlisi
-
[isim]
Kitaplık görevlisi
- HAFIZLAMAK
-
-
[nsz]
Çok çalışmak, ezberlemek, ineklemek
-
[nsz]
Çok çalışmak, ezberlemek, ineklemek
- MUHAFIZLIK
-
-
[isim]
Muhafız olma durumu
-
Muhafızın görevi
-
[isim]
Muhafız olma durumu
- RAFIZİLİK
- ...
- HAFIZASIZ
-
-
[sıfat]
Hafızası olmayan
-
[sıfat]
Hafızası olmayan
- HAFIZLAMA
-
-
[isim]
Hafızlamak işi
-
[isim]
Hafızlamak işi
- HAFIZALI
-
-
[sıfat]
Hafızası olan
-
[sıfat]
Hafızası olan
- HAFIZALİ
-
-
[isim]
Seyrek taneli, kalın kabuklu, etli ve parlak altın sarısı renginde büyük taneli bir tür üzüm
-
[isim]
Seyrek taneli, kalın kabuklu, etli ve parlak altın sarısı renginde büyük taneli bir tür üzüm
- HAFIZLIK
-
-
[isim]
Hafız olma durumu veya hafızın görevi
-
Ezbercilik, bir şeyi anlamadan öğrenme özelliği
-
[isim]
Hafız olma durumu veya hafızın görevi
- MUHAFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu
- "Hecinlerimizi bir iki muhafızla tepecikler arasına yerleştirmiştik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir kalenin veya bir şehrin önemli yerlerini korumak, düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli komutan
- "İstasyonda veliahdı uğurlayanlar arasında İstanbul muhafızı da vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu
- HAFIZA
-
-
[isim]
Bellek
- "Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum." (Aka Gündüz)
- "Hafızamı yokluyorum, bu imza ile karşılaştığım gün, yirmi yılın gerisinde." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bellek
- RAFIZİ
- ...
- HIFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saklama
-
Ezberleme, akılda tutma
-
[isim]
Saklama
- LAFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söz, kelime
- "Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlam
-
[isim]
Söz, kelime
- HAFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an'ı bütünüyle ezbere bilen kimse
-
Bir şeyi anlamadan ezberleyen kimse
-
[sıfat]
Koruyan, saklayan
-
[isim]
Kur'an'ı bütünüyle ezbere bilen kimse