İçinde fı olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde FI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fı olan kelimeler listesine ya da Sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIRFIRLI
-
-
[sıfat]
Fırfırı olan
- "Fırfırlı etek."
-
[sıfat]
Fırfırı olan
- FIRLATMA
-
-
[isim]
Fırlatma işi
-
Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması
-
[isim]
Fırlatma işi
- ZARFINDA
-
-
[zarf]
Belli bir sürede, belli bir süre içinde
- "Aynı yorganı bir ay zarfında üç beş defadan fazla kullanmazdı." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Belli bir sürede, belli bir süre içinde
- FIRTLAMA
- ...
- FISLAMAK
-
-
[-i]
Fısıldamak
-
Gizlice haber vermek
-
[-i]
Fısıldamak
- FIRÇALIK
-
-
[isim]
Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap
-
[isim]
Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap
- FIŞKIRMA
-
-
[isim]
Fışkırmak işi
-
Güneş yüzeyinden uzaya sıcak gaz kütlelerinin fırlaması
-
[isim]
Fışkırmak işi
- FIRILDAK
-
-
[isim]
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
- "Anasının gözü kardeşi, işi gücü fırıldak çevirmek." (Atilla İlhan)
-
Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç
-
Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka
-
Dolap, düzen, hile
-
[isim]
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
- FITRİLİK
- ...
- FISFISLI
- ...
- FINDIKÇI
-
-
[isim]
Fındık yetiştiren veya satan kimse
-
Cilveli, oynak kadın
-
[isim]
Fındık yetiştiren veya satan kimse
- HAFIZALI
-
-
[sıfat]
Hafızası olan
-
[sıfat]
Hafızası olan
- FIŞLAMAK
-
-
[nsz]
Fıkramak
-
[nsz]
Fıkramak
- FIRINLIK
-
-
Fırında pişirilmeye hazır (yemek)
-
Fırının alacağı kadar
- "Bir fırınlık ekmek."
-
Fırında pişirilmeye hazır (yemek)
- FINDIKLI
- ...
- FIRSATÇI
-
-
[isim]
Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse
-
[isim]
Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse
- FIÇILAMA
-
-
[isim]
Fıçıya koyma, fıçıya doldurma
- "Biranın fıçılama işi yapıldı."
-
[isim]
Fıçıya koyma, fıçıya doldurma
- FIRLAMAK
-
-
[nsz]
Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak
- "Çöpçü beygiri, deli gibi rayın üzerine fırlamıştı." (Haldun Taner)
-
Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak
- "Gözleri yerinden fırlamış. Omuz kemiği fırlamış."
-
Fiyatı birdenbire yükselmek
- "Borsada altın fiyatları fırladı."
-
[nsz]
Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak
- ÇIFITLIK
-
-
[isim]
Hilekârlık, düzenbazlık
-
[isim]
Hilekârlık, düzenbazlık
- FISTIKÇI
-
-
[isim]
Fıstık yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Fıstık yetiştiren veya satan kimse