İçinde fı olan 7 harfli 26 kelime var. İçerisinde FI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fı olan kelimeler listesine ya da Sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FISIRTI
-
-
[isim]
Fısıltı
-
[isim]
Fısıltı
- FIRINLI
-
-
[sıfat]
Fırınlanmış
- "Fırınlı kayın."
-
[sıfat]
Fırınlanmış
- FIRLAMA
-
-
[isim]
Fırlamak işi
-
Piç
-
Arsız, terbiyesiz çocuk
-
[isim]
Fırlamak işi
- FIŞIRTI
-
-
[isim]
Fışırdama sesi
-
[isim]
Fışırdama sesi
- FISILTI
-
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- "Bahçenin ta nihayetinden birtakım fısıltılar geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- FITRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğuştancılık
-
[isim]
Doğuştancılık
- FIRKATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
- FIRÇACI
-
-
[isim]
Fırça yapıp satan kimse
-
[isim]
Fırça yapıp satan kimse
- FIKIRTI
-
-
[isim]
Kaynayan suyun çıkardığı ses
-
Cilveleşme
- "Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Kaynayan suyun çıkardığı ses
- FITIKLI
-
-
[sıfat]
Fıtığı olan
-
[sıfat]
Fıtığı olan
- MÜNAFIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Arabozan
-
Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen
-
Arabozan
- MUVAFIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun
- "Böyle bir teklifi kabul etmek kolay ve muvafık değildir." (Atatürk)
- "Bu, saadet, hürriyet vaat eden düşman kumandanının karşısında inat etmeyi muvafık bulmadı." (Ömer Seyfettin)
- "Balkanlardan denizi seyretsek daha muvafık olur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Uygun
- SIFIRCI
-
-
[isim]
Derslerde, öğrencilere çok sıfır veren öğretmen
-
[isim]
Derslerde, öğrencilere çok sıfır veren öğretmen
- FIKRAMA
-
-
[isim]
Fıkramak işi veya durumu
-
[isim]
Fıkramak işi veya durumu
- FIRÇALI
-
-
[sıfat]
Fırçası olan
-
[sıfat]
Fırçası olan
- FIKRACI
-
-
[isim]
Fıkra anlatan kimse
-
Fıkra yazarı
- "Bir gazeteci, bir fıkracı olsaydı, bir sütun yazar, kıskandığı bir adama veriştirirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Fıkra anlatan kimse
- FIŞILTI
-
-
[isim]
Fışırdama sesi
- "... önümdeki denizin fışıltısını duyuyordum." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Fışırdama sesi
- FIRINCI
-
-
[isim]
Fırın işleten kimse
- "Deli olmadığını ve Beyazıt'ta fırıncı olduğunu iddia ediyormuş." (Burhan Felek)
-
[isim]
Fırın işleten kimse
- FISKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık
- "Bu fıskiyenin sularını yıllarca neşeden çağıldar gibi duymuştum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık
- FISLAMA
-
-
[isim]
Fıslamak işi
-
[isim]
Fıslamak işi