İçinde olan 7 harfli 26 kelime var. İçerisinde FI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fı olan kelimeler listesine ya da Sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FIRKATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] 10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi

FIRLAMA

  1. [isim] Fırlamak işi
  2. Piç
  3. Arsız, terbiyesiz çocuk

FITRİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğuştancılık

FIRKACI

  1. [isim] Parti üyesi
  2. Bir partiye çok bağlı olan, partici
    • "Hiç olmazsa önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti." (Tarık Buğra)

FIKIRTI

  1. [isim] Kaynayan suyun çıkardığı ses
  2. Cilveleşme
    • "Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar." (Melih Cevdet Anday)

FIŞILTI

  1. [isim] Fışırdama sesi
    • "... önümdeki denizin fışıltısını duyuyordum." (Halikarnas Balıkçısı)

FINDIKİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Fındıkkabuğu rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. Fındık altını

FISILTI

  1. [isim] Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
    • "Bahçenin ta nihayetinden birtakım fısıltılar geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

FIRÇALI

  1. [sıfat] Fırçası olan

FIŞIRTI

  1. [isim] Fışırdama sesi

FIRÇACI

  1. [isim] Fırça yapıp satan kimse

FIRINLI

  1. [sıfat] Fırınlanmış
    • "Fırınlı kayın."

MÜNAFIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Arabozan
  2. Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen

SIFIRCI

  1. [isim] Derslerde, öğrencilere çok sıfır veren öğretmen

FISIRTI

  1. [isim] Fısıltı

FIŞLAMA

  1. [isim] Fışlamak işi

FIKRAMA

  1. [isim] Fıkramak işi veya durumu

FIRTINA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr
    • "Fırtına gibi geldi gitti."
    • "Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma
    • "Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi." (Burhan Felek)
    • "Fırtına gibi adam."
  3. Güç atlatılan kötü durum
    • "Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı
    • "Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum." (Halide Edip Adıvar)
  5. Saatteki hızı 70 mil olan rüzgâr

MUHAFIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu
    • "Hecinlerimizi bir iki muhafızla tepecikler arasına yerleştirmiştik." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir kalenin veya bir şehrin önemli yerlerini korumak, düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli komutan
    • "İstasyonda veliahdı uğurlayanlar arasında İstanbul muhafızı da vardı." (Falih Rıfkı Atay)

MUVAFIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uygun
    • "Böyle bir teklifi kabul etmek kolay ve muvafık değildir." (Atatürk)
    • "Bu, saadet, hürriyet vaat eden düşman kumandanının karşısında inat etmeyi muvafık bulmadı." (Ömer Seyfettin)
    • "Balkanlardan denizi seyretsek daha muvafık olur." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü