İçinde fı olan 6 harfli 13 kelime var. İçerisinde FI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fı olan kelimeler listesine ya da Sonu fı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAFIZA
-
-
[isim]
Bellek
- "Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum." (Aka Gündüz)
- "Hafızamı yokluyorum, bu imza ile karşılaştığım gün, yirmi yılın gerisinde." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bellek
- FISFIS
-
-
[isim]
Koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek için kullanılan araç
-
[isim]
Koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek için kullanılan araç
- FINDIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6-7 m, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana)
-
Bu ağaççığın sert bir kabuk içinde bulunan yağlı, nişastalı ürünü
-
Hileli zar
-
[isim]
Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6-7 m, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana)
- RAFIZİ
- ...
- FIKDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk
-
[isim]
Yokluk
- FILDIR
-
-
[sıfat]
Çabuk, hızlı, telaşlı
- "Kara yağız, az tombul, fıldır göz, son derece kanı sıcak biridir." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Çabuk, hızlı, telaşlı
- FITRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, hilkat
-
[isim]
Yaradılış, hilkat
- FIRLAK
-
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- "Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu.." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- FISTIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Antep fıstığı, çam fıstığı veya yer fıstığı denilen yemişlerin genel adı
-
[sıfat]
Tombul, kısa boylu, tıknaz (kimse)
- "Anamızın büyük babalarından biri kısa boylu, şişman, eli ayağı ufak bir adam olmalıdır ki ona fıstık demişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Antep fıstığı, çam fıstığı veya yer fıstığı denilen yemişlerin genel adı
- FIRFIR
-
-
[isim]
Giysi, perde vb.nin kenarlarına dikilen kırmalı veya büzgülü süs, farba, farbala
-
[isim]
Giysi, perde vb.nin kenarlarına dikilen kırmalı veya büzgülü süs, farba, farbala
- FIŞKIN
-
-
[isim]
Bir ağacın dibinden süren ince dal, sürgün, filiz, dal, piç
-
Asma kütüğünde hereğin üst yanında biten dal
-
[isim]
Bir ağacın dibinden süren ince dal, sürgün, filiz, dal, piç
- FIRSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- "İnsan, dedim, kendine bir ad takmak fırsatını bin yılda bir ele geçiremez." (Memduh Şevket Esendal)
- "Fırsat bu fırsat deyip gelip görüyorlar, yiyip içiyorlar." (Burhan Felek)
- "Bir başka tanıdık kayığa daha rast gelerek ... görüşmeye fırsat buluyorlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Evet mademki fırsat düşmüştü. Cesaretini göstermek lazımdı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- FIÇICI
-
-
[isim]
Fıçı yapan veya satan kimse
-
[isim]
Fıçı yapan veya satan kimse