İçinde fuk olan 9 kelime var. İçerisinde FUK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fuk olan kelimeler listesine ya da Sonu fuk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KEŞKÜLÜFUKARA
UFUKSUZLUK
FUKARALIK
FUKUSLAR
TEVAFUK, UFUKSUZ
FUKARA, UFUKLU
UFUK
F K U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEŞKÜLÜFUKARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keşkül
-
[isim]
Keşkül
- UFUKSUZLUK
- ...
- FUKARALIK
-
-
[isim]
Yoksulluk, fakirlik
- "Keşke yengem, bizi, fukaralığımızı bu kadar duymadan sevse!" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Güçsüzlük
- "Ne fukaralıktan ne yaşlılığından şikâyet ediyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yoksulluk, fakirlik
- FUKUSLAR
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Su yosunlarından, gelgitli denizlerin kayalıklara yakın yerlerinde yetişen esmer bir yosun
-
[isim]
Su yosunlarından, gelgitli denizlerin kayalıklara yakın yerlerinde yetişen esmer bir yosun
- UFUKSUZ
-
-
[sıfat]
Ufku olmayan
-
[sıfat]
Ufku olmayan
- TEVAFUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine uyma, uygun gelme
-
[isim]
Birbirine uyma, uygun gelme
- FUKARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yoksul, fakir
- "Biriktirdiği bütün parasını sadaka olarak fukaraya verir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Derviş
- "Bir Bektaşi fukarası."
-
Zavallı
- "Bu karışık ve çok fukara bir kumpanyaydı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Yoksul, fakir
- UFUKLU
-
-
[sıfat]
Ufku olan
-
[sıfat]
Ufku olan
- UFUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren
- "Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi
-
Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata
- "Bu dar zihinlerde, ufku genişlememiş dimağlarda, zaruri olarak faziletler de dardı." (Ömer Seyfettin)
-
Çevre, dolay
-
[isim]
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren