İçinde fi olan 5 harfli 72 kelime var. İçerisinde Fİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fi olan kelimeler listesine ya da Sonu fi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FİNİŞ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bitme
  2. Varış

HAFİK
...
FİLSİ

  1. [sıfat] Fili andıran, file benzeyen, fil gibi

FİFRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yanlamasına çalınan, altı tane deliği olan, tahtadan bir tür flüt

KEFİR

  1. [isim] Özel bir maya mantarıyla keçi veya inek sütünün mayalanmasıyla hazırlanan ekşi içecek

FİLOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları kabak veya mantardan yapılmış ağ şamandırası

FİRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayrılış, ayrılık

REFİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkadaş, dost
    • "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
  2. Koca, eş, zevç

HAFİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
    • "Çok hafif geldiği için düvene ağır bir taş oturtmuşlardı." (Reşat Enis)
    • "Bu soğukta çok hafif giyinmişsin."
    • "Sağduyunuzu, yanlışlıkla doğruyu ayırt etme yeteneğinizi hafife almaktadır." (Haldun Taner)
  2. Güç veya yorucu olmayan, kolay
    • "Hafif bir iş."
  3. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa
    • "Hafif bir kadın."
  4. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
    • "Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
    • "Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi." (Memduh Şevket Esendal)
  6. Etkisi az olan, sert karşıtı
    • "Hafif bir içki."
  7. Önemli olmayan
    • "Hafif bir ceza."
  8. Çabuk uyanılan (uyku)
    • "Uykusu çok hafiftir."
  9. Çok dik olmayan (sırt, yokuş)
    • "Hafif bir meyilden indik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  10. Gücü az olan, belli belirsiz
    • "Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  11. Sıkıntısız, ferah, rahat
    • "Kendimi bugün çok hafif hissediyorum."

FİREZ

  1. [isim] Ekin
    • "Ekine firez derler / Güzele beyaz derler." (Halk türküsü)
  2. Biçilmiş tarlada kalan tahıl kökleri, anız
    • "Frezleri, biçerdöverlerin oraya buraya fırlattığı sapları tepeleyerek geçtiler." (Yahya Kemal)

NAFİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Delip geçen
  2. İçe işleyen
  3. Sözü geçen, etkili olan

MENFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olumsuz, negatif
    • "Hayatım üzerine yaptığı bu menfi tesirden kurtulamayacak mıyım?" (Aka Gündüz)
  2. Her şeyi olumsuz ve kötü yanlarıyla ele alan
    • "Ortaya konanda kusur ararsanız, kusur bulursanız o zaman menfi adamsınız, yıkıcı adamsınız." (Nurullah ataç)
  3. Olumsuz
  4. Negatif

FİLİZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün
    • "Yeşil çeltik filizleri bir parmak uzunluktaydı." (Yahya Kemal)
    • "O sene ise buğday ekmişler, tam filiz verecekken Sakarya taşmış, yirmi gün çekilmemişti." (Sait Faik Abasıyanık)

FİBER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta

ŞEFİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sevecen, şefkatli, müşfik

NEFİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öz varlık, kişilik
    • "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." (Ömer Seyfettin)
    • "Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?" (Ömer Seyfettin)
    • "Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü

AFİŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Açığa çıkmış, duyulmuş
  2. Açıklanmış

FİİLİ
...
FİRİK

  1. [isim] Olgunlaşmak üzere olan tahıl
    • "Firik, daha yeşilken koparılıp kurutulmuş buğday taneleridir, pilavında bir taze çimen ve ilkbahar kokusu vardır." (Refik Halit Karay)
  2. Çerez olarak yenen tahıl kavurgası

NAFİA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yeri bayındır duruma getirmek için yapılan işlerin tamamı, bayındırlık işleri

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü