İçinde fec olan 19 kelime var. İçerisinde FEC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fec olan kelimeler listesine ya da Sonu fec ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
FELSEFECİLİK
KÜNEFECİLİK, LATİFECİLİK
FECRİKAZİP, FECRİSADIK
BÜFECİLİK, FELSEFECİ, KÜFECİLİK, TEFECİLİK
KÜNEFECİ, LATİFECİ
ULUFECİ
BÜFECİ, FECAAT, KÜFECİ, TEFECİ
EFECE, FECİR
FECİ
C E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
CE, FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FELSEFECİLİK
-
-
[isim]
Felsefeci olma durumu
-
[isim]
Felsefeci olma durumu
- KÜNEFECİLİK
- ...
- LATİFECİLİK
-
-
[isim]
Latifeci olma durumu
-
[isim]
Latifeci olma durumu
- FECRİKAZİP
- ...
- FECRİSADIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tan yerinde gün doğuncaya kadar süren kesiksiz aydınlık, gerçek tan
-
[isim]
Tan yerinde gün doğuncaya kadar süren kesiksiz aydınlık, gerçek tan
- BÜFECİLİK
-
-
[isim]
Büfe işletme işi
-
[isim]
Büfe işletme işi
- KÜFECİLİK
-
-
[isim]
Küfecinin işi
-
[isim]
Küfecinin işi
- TEFECİLİK
-
-
[isim]
Tefecinin işi, faizcilik, murabaha, murabahacılık
- "Bu Salih Araboğlu, tefecilikten, çalıp çırpmaktan para yapmış, uğursuz heriflerden biridir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Tefecinin işi, faizcilik, murabaha, murabahacılık
- FELSEFECİ
-
-
[isim]
Felsefe incelemeleri yapan kimse
-
Felsefe öğretmeni
-
[isim]
Felsefe incelemeleri yapan kimse
- KÜNEFECİ
- ...
- LATİFECİ
-
-
[sıfat]
Şakacı
- "Acaba küçük hanım, latifeci bir adam diye işittiği için benimle böyle, zarifane bir şaka mı ediyordu?" (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Şakacı
- ULUFECİ
-
-
[isim]
Yeniçerilikte bir sınıf süvari askeri
-
[isim]
Yeniçerilikte bir sınıf süvari askeri
- TEFECİ
-
-
[isim]
El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, murabahacı
- "Silah zoruyla elde edemediğini bir tefeci taktiğiyle pişmiş armut gibi gövdeye indirmeyi umuyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
El altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, murabahacı
- BÜFECİ
-
-
[isim]
Büfe işleten kimse
-
[isim]
Büfe işleten kimse
- KÜFECİ
-
-
[isim]
Küfe yapan veya satan kimse
-
Küfe ile sırtında öteberi taşıyan hamal
- "Arka arabalara takılmış küfeci çocuklara kıskanarak bakıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Küfe yapan veya satan kimse
- FECAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok acıklı, yürekler acısı durum
- "Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Çok acıklı, yürekler acısı durum
- FECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tan vakti
- "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tan kızıllığı
- "Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır." (Burhan Felek)
-
[isim]
Tan vakti
- EFECE
-
-
[sıfat]
Efe gibi
-
[zarf]
Efe gibi, efeye yakışır biçimde
-
[sıfat]
Efe gibi
- FECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- "İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik