İçinde eğm olan 19 kelime var. İçerisinde EĞM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eğm olan kelimeler listesine ya da Sonu eğm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

ÇEĞMELLENMEK

11 Harfli Kelimeler

ASTEĞMENLİK, ÇEĞMELLENME, DUDAKDEĞMEZ, ÜSTEĞMENLİK

9 Harfli Kelimeler

LEBDEĞMEZ, TEĞMENLİK

8 Harfli Kelimeler

ASTEĞMEN, ÜSTEĞMEN

7 Harfli Kelimeler

EĞMEÇLİ

6 Harfli Kelimeler

ÇEĞMEL, DEĞMEK, SEĞMEN, TEĞMEN

5 Harfli Kelimeler

DEĞME, EĞMEÇ, EĞMEK, EĞMÜR

4 Harfli Kelimeler

EĞME


Kelime bulma makinesi

E M Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇEĞMELLENMEK

  1. [nsz] Yay veya çengel biçimini almak
    • "Kaşın çeğmellenmiş kirpik üstüne / Havada bulutun ağdığı gibi." (Halk türküsü)

ÇEĞMELLENME

  1. [isim] Çeğmellenmek işi

ÜSTEĞMENLİK

  1. [isim] Üsteğmen olma durumu, üsteğmenin görevi veya makamı

ASTEĞMENLİK

  1. [isim] Asteğmen rütbesi
  2. Asteğmenin görevi

DUDAKDEĞMEZ

  1. [isim] Lebdeğmez

LEBDEĞMEZ

  1. [isim] Saz şiirinde b, f, m, p, v dudaksıl sesleri kullanılmadan söylenen koşma türü, dudakdeğmez

TEĞMENLİK

  1. [isim] Teğmen rütbesi veya teğmenin görevi

ÜSTEĞMEN

  1. [isim] Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay

ASTEĞMEN

  1. [isim] Orduda en küçük rütbeli subay

EĞMEÇLİ

  1. [sıfat] Eğmeci olan, kavisli, mukavves

ÇEĞMEL

  1. [sıfat] Yay veya çengel biçiminde bükülmüş olan

TEĞMEN

  1. [isim] Orduda rütbesi asteğmenle üsteğmen arasında olan, takım komutanlığı yapan subay, mülazım

SEĞMEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit

DEĞMEK

  1. [-e] Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek
    • "Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Ulaşmak, erişmek
    • "Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince..."
  3. İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek
    • "Kurşun hedefe değdi."

EĞMEK

  1. [-i] Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
    • "Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Sert bir cismi bükmek

DEĞME

  1. [isim] Değmek işi, temas

EĞMÜR
...
EĞMEÇ

  1. [isim] Kavis
  2. Çay ve ırmağın dönemeç yeri

EĞME

  1. [isim] Eğmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü