İçinde eği olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde EĞİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eği olan kelimeler listesine ya da Sonu eği ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ğ İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEĞİMSİZ
-
-
[sıfat]
Liyakati olmayan, liyakatsiz
-
[sıfat]
Liyakati olmayan, liyakatsiz
- İPEĞİMSİ
- ...
- DEĞİŞKEN
-
-
[sıfat]
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil
- "Sağlık bakımından canına okuyan kentler de değişken rüzgârlara açık kentler oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Değişik sayı değerleri alabilen nicelik
-
[sıfat]
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil
- EĞİTİLME
-
-
[isim]
Eğitilmek işi
-
[isim]
Eğitilmek işi
- SEĞİRDİM
-
-
[isim]
Yaya koşusu
-
Top atıldığında kundağın geri tepmesi
-
Değirmene su veren oluğun eğimi
-
Yeniçeri mutfaklarında kullanılan etleri taşıyan hayvanların ön ve arkalarında yürüyen yeniçeri
-
[isim]
Yaya koşusu
- SEĞİRTME
-
-
[isim]
Seğirtmek işi
-
Yemsiz kullanılan olta
-
[isim]
Seğirtmek işi
- SEĞİRMEK
-
-
[nsz]
Hafif kımıldamak, genellikle vücudun bir yerinde deri ile birlikte derinin hemen altındaki kaslar hafifçe oynamak
- "Üç dört gün oluyor, sol gözümün alt kapağı seğiriyordu." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Hafif kımıldamak, genellikle vücudun bir yerinde deri ile birlikte derinin hemen altındaki kaslar hafifçe oynamak
- EĞİTİMLİ
-
-
[sıfat]
Eğitim görmüş, eğitilmiş
-
[sıfat]
Eğitim görmüş, eğitilmiş
- YEĞİNLİK
-
-
[isim]
Yeğin olma durumu
-
Bir ses çıkarılırken algılanan ve titreşimlerin genliğinden kaynaklanan özellik
-
Bir etkinliğin veya bir gücün derecesi
- "Bir akımın yeğinliği. Manyetik alanın yeğinliği. Bir ışık kaynağının yeğinliği."
-
[isim]
Yeğin olma durumu
- DEĞİŞMEZ
-
-
[sıfat]
Aynen kalan, değişikliğe uğramayan
- "İşte dünyanın peşin ve değişmez hükmü buydu." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Aynen kalan, değişikliğe uğramayan
- SUÇİÇEĞİ
-
-
[isim]
Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık
-
[isim]
Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık
- EĞİTİLİŞ
- ...
- DEĞİRMEN
-
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- "Su değirmeni. Yel değirmeni."
- "Hasılı, hastaneye benzemeyen hastanemden pek memnundum. Yalnız, bu değirmenin suyu nereden geliyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kahve, buğday, nohut vb. taneleri öğüten araç veya alet
- "Değirmende biraz kahve çekti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- DEĞİNMEK
-
-
[-e]
Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
- "Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu." (Necati Cumalı)
-
[-e]
Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
- DEĞİŞMEK
-
-
[nsz]
Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek
- "Ben gelirken yarım saat içinde hava değişmiş, kara yel kudurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onu kimseye değişmem."
-
Yerine başka şey veya kimse gelmek
- "Eskiler arasında duvardaki saatli maarif takvimleri de değişmiş oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Karşılıklı alıp vermek, mübadele etmek
- "Onunla saatlerimizi değiştik."
-
[-i]
Değiştirmek
- "Üstümü değiştim."
-
[nsz]
Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek
- AYÇİÇEĞİ
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkli çiçeği çok iri olan, yurdumuzda çok yetiştirilen bir bitki, gün çiçeği, günebakan, gündöndü (Helianthus annuus)
-
Bu bitkinin yağ çıkarılan ve çerez olarak da yenilen tohumu
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkli çiçeği çok iri olan, yurdumuzda çok yetiştirilen bir bitki, gün çiçeği, günebakan, gündöndü (Helianthus annuus)
- DEĞİRMEK
-
-
[-e]
Duyurmak, bildirmek, ulaştırmak
-
Değdirmek, dokundurmak
-
[-e]
Duyurmak, bildirmek, ulaştırmak
- DEĞİŞİCİ
-
-
[sıfat]
Biçimden biçime giren, değişken
-
[sıfat]
Biçimden biçime giren, değişken
- DEĞİŞKİN
-
-
[sıfat]
Değişikliğe uğramış, değişik, muaddel
-
[sıfat]
Değişikliğe uğramış, değişik, muaddel
- KÖYCEĞİZ
- ...