İçinde eği olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde EĞİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eği olan kelimeler listesine ya da Sonu eği ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ğ İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GEĞİRME
-
-
[isim]
Geğirmek işi
-
[isim]
Geğirmek işi
- DEĞİNME
-
-
[isim]
Değinmek işi, temas
-
[isim]
Değinmek işi, temas
- EĞİLMEK
-
-
[nsz]
Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek
- "Sofraya pilav gelince Aziz eğilerek kokladı." (Cahit Uçuk)
-
İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek
- "Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde eğilir, kalkar, sıçrar, koşar." (Refik Halit Karay)
-
Başkasının baskısını veya egemenliğini benimsemek, kabul etmek
- "Türk eğilmez."
-
[-e]
Bir işi önemseyip ele almak
- "Bir yandan ayrıntılara eğilirken, bir yandan da bunları alaylı bir süzgeçten geçirir." (Salâh Birsel)
-
[nsz]
Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek
- EĞİTSEL
-
-
[sıfat]
Eğitimsel, terbiyevi
-
[sıfat]
Eğitimsel, terbiyevi
- EĞİRMEK
-
-
[-i]
Yün, pamuk vb.ni iğ ile büküp iplik durumuna getirmek
-
[-i]
Yün, pamuk vb.ni iğ ile büküp iplik durumuna getirmek
- GÖZLEĞİ
-
-
[isim]
Gözetleme yeri
-
Dağların yüksek yerlerinde nişan almak için ağaç veya taştan yapılan belli yer
-
[isim]
Gözetleme yeri
- YÜREĞİR
- ...
- SEĞİRME
-
-
[isim]
Seğirmek işi
-
[isim]
Seğirmek işi
- DEĞİŞKE
-
-
[isim]
Varyant
-
Her canlıda dış etkilerle ortaya çıkabilen, kalıtımla ilgili olmayan değişiklik, modifikasyon
-
[isim]
Varyant
- DEĞİŞİM
-
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
-
Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, trampa, mübadele, trok
-
Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
-
Rüzgârın yön değiştirmesi
-
Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
- DEĞİŞİK
-
-
Değiştirilmiş, muaddel
- "Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince..."
-
Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan
- "Değişik bir oda takımı."
-
Çeşitli, farklı
- "Değişik renkler."
-
[isim]
Yedek iç çamaşırı, giyecek
- "Hiç değişiğim kalmadı."
-
[isim]
Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk
-
Değiştirilmiş, muaddel
- GEĞİRTİ
-
-
[isim]
Geğirirken çıkan ses
-
[isim]
Geğirirken çıkan ses
- EĞİRDİR
- ...
- DEĞİNİŞ
-
-
[isim]
Değinme işi veya biçimi
-
[isim]
Değinme işi veya biçimi
- EĞİTMEN
-
-
[isim]
Eğitim işiyle uğraşan kimse
-
Kurs görerek köyde öğretmenlik yapan kimse, köy öğretmeni
-
[isim]
Eğitim işiyle uğraşan kimse
- DEĞİMLİ
-
-
[sıfat]
Liyakatli
-
[sıfat]
Liyakatli
- EĞİKLİK
-
-
[isim]
Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil
-
Bir gök cisminin içinde hareket ettiği düzlem ile yörünge düzlemiyle belirtilmiş herhangi bir düzlem arasındaki açı
-
[isim]
Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil
- GÜNEĞİK
-
-
[isim]
Hindiba
-
[isim]
Hindiba
- ÖRNEĞİN
-
-
[edat]
Söz gelişi
-
[edat]
Söz gelişi
- EĞİMSİZ
-
-
[sıfat]
Eğimi olmayan
-
[sıfat]
Eğimi olmayan