İçinde olan 5 harfli 20 kelime var. İçerisinde EĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eğ olan kelimeler listesine ya da Sonu eğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEĞEÇ

  1. [isim] Değişik elektrik çevrimi veya araçları arasında bağlantı kurmaya yarayan ve bir elektromıknatısla uzaktan kumanda edilen çevrim kesici

DEĞİN

  1. [edat] Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, dek
    • "Kıyıdan bir alkış sesi geldi... Odanın güneşli duvarına değin." (Melih Cevdet Anday)

LEĞEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap
    • "Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu." (Necati Cumalı)
  2. Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, havsala

DEĞİM

  1. [isim] Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye hak kazandıran durumu, liyakat

DEĞİL

  1. [isim] Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime
    • "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu." (Tarık Buğra)
    • "Ben parasında değilim, yeter ki iyi bir şey olsun."

EĞRİM

  1. [isim] Girdap
  2. Eğri, dalgalı

EĞMÜR
...
EĞMEK

  1. [-i] Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
    • "Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Sert bir cismi bükmek

YEĞİN

  1. [sıfat] Zorlu, katı, şiddetli
  2. Baskın, üstün, iyi

MEĞER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Bilinmeyen, farkında olunmayan bir durum için kullanılan bir söz, meğerse, oysa, oysaki
    • "Evinin şaşmaz düzenine, sürekli durgunluğuna meğer ne de alışmış?" (Atilla İlhan)

DEĞİŞ

  1. [isim] Değme işi veya biçimi
    • "Buğdayı pirinçle değiş etmek."
  2. Değişim

TEĞET

  1. [isim] Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru, mümas

İTEĞİ

  1. [isim] Un elerken dökülmemesi için yere serilen örtü

EĞLEK

  1. [isim] Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
  2. Yolcuların geceyi geçirdikleri yer, han, konak

DEĞER

  1. [isim] Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet
  2. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha
  3. Yüksek ve yararlı nitelik
  4. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse
  5. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey
  6. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı

YEĞEN

  1. [isim] Birine göre, kardeş, amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu
    • "Ama yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur." (Tarık Buğra)
  2. Tüylü dişi deve ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir deve türü

EĞREZ

  1. [isim] Eğirdir Gölü'nde yaşayan bir balık

EĞMEÇ

  1. [isim] Kavis
  2. Çay ve ırmağın dönemeç yeri

DEĞME

  1. [isim] Değmek işi, temas

YEĞNİ

  1. [sıfat] Ağır olmayan, hafif
  2. Ciddi olmayan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü