İçinde olan 8 harfli 57 kelime var. İçerisinde EÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eç olan kelimeler listesine ya da Sonu eç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ÇE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEÇİÖREN
...
YELENGEÇ

  1. [sıfat] Kabuğu kendi kendine çatlayıp soyulan (ağaç)

SEÇTİRME

  1. [isim] Seçtirmek işi

GEÇERLİK

  1. [isim] Yürürlükte olma, değerini sürdürme durumu, revaç
    • "Bu para geçerlikten kaldırıldı."
  2. Sürümü olma durumu
    • "Bu malın geçerliği kalmadı."

KİREÇSİZ

  1. [sıfat] Birleşiminde kireç olmayan veya çok az olan
    • "Kireçsiz toprak."
  2. Birleşiminde karbon tuzlarının oranı düşük olan (su)

GEÇİŞSİZ

  1. [sıfat] Nesne ile kullanılmayan (fiil), lazım: Gülmek, ağlamak, düşmek, gitmek, küsmek, barışmak gibi

MEÇHULAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilinmeyen, anlaşılmayan şeyler, meçhuller

GEÇİRMEK

  1. [-i] Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
  2. [-e] Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
    • "Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi." (Kemal Bilbaşar)
  3. [-i] Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
    • "Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek."
  4. [-i] Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
    • "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
  5. [-i] Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
    • "Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. [-i] Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
    • "Arkadaşımı geçirmeye gittim."
  7. [-i] Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
    • "Kocan için geceyi evden dışarıda geçirmek fırsatını sen kendin temin et." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  8. [-e] Giymek, giyinmek
    • "Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [-den] Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
    • "Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek."
  10. [-i] Herhangi bir durumu yaşamış olmak
    • "Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi." (Necati Cumalı)
  11. Etmek, yapmak
  12. [-i] Hastalık bulaştırmak
    • "Nezleyi bana geçirdin."
  13. [-le] Zaman harcamak
    • "Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok."
  14. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak

GEÇMİŞTE
...
GEÇİRTME

  1. [isim] Geçirtmek işi

KARAKEÇİ

  1. [isim] Sazana benzer bir tatlı su balığı (Barbus fluviatilis)
  2. Kıl keçisi

GEÇİMSİZ

  1. [sıfat] Çevresindekilerle iyi geçinemeyen, kavga çıkaran, huysuz, şirret

GÜLEÇLİK

  1. [isim] Güleç olma durumu

YÖNELTEÇ

  1. [isim] Direksiyon
  2. Bisikletin ön tekerlek maşası üstüne bağlanmış, iki elle kullanılan yön değiştirme aracı, gidon

SEÇİLMEK

  1. [nsz] Seçme işine konu olmak
    • "Seçilmiş ve görevlendirilmiş bir ekip tarafından satın alınıyordu." (Tarık Buğra)

GEÇİLMEK

  1. [-den] Geçme işi yapılmak
    • "Terkos köprüsü geçildikten sonra cümbüş tekrar başladı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Çarşıda meyveden geçilmiyor."
  2. Bırakmak, terk etmek
    • "Anadan geçilir, yârdan geçilmez." (Halk türküsü)

BÜYÜLTEÇ

  1. [isim] Fotoğraf ve resim büyültmeye, büyültüp basmaya yarayan aygıt, agrandisör

GEÇİŞMEK

  1. [nsz] Birbirinin içine geçip karışmak, tedahül etmek

GEÇİNMEK

  1. [nsz] Yaşamak için gerekeni sağlamak
    • "Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Sözün tam anlamıyla bu sayede geçinip gidiyordu." (Murathan Mungan)
  2. [-le] Uzlaşmak, anlaşmak
    • "Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin."
  3. Taslamak
    • "Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil." (Nurullah ataç)
  4. [-den] Kendi gereksinimlerini başkalarından sağlamak
    • "... sen altmış para verip bir paket tütün almaz, herkesin tabakasından geçinirsin." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Ölmek

GELGEÇÇİ

  1. [isim] Gelip geçici, sebatkâr olmayan (kimse)
    • "Edipler yerlerini arabacılara, gelgeççi müşterilere bırakırlar." (Salâh Birsel)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü