İçinde eza olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde EZA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eza olan kelimeler listesine ya da Sonu eza ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

EZA

2 Harfli Kelimeler

AZ, ZE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MEZAMİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düdükler
  2. Makamla okunan Zebur sureleri

TEZAHÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma
    • "Muvaffak olamamış sanatkârın iki türlü tezahürü vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Yalnız benim herze devrelerim sık sık tezahür ediyor." (Aka Gündüz)
  2. Belirti
    • "Bu hasretin garip tezahürleri de vardı." (Peyami Safa)

VEZARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vezirlik

MEZARCI

  1. [isim] Mezar kazan kimse
  2. Mezarın bakımını yapan kimse

CEZAEVİ

  1. [isim] Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı, hapishane, mahpushane, dam, kodes, mahbes

EZANSIZ

  1. [sıfat] Ezan okunmayan, ezanı olmayan
    • "Minaresiz ve ezansız semtlerde doğan, Frenk terbiyesiyle yetişen Türk çocukları dönecekleri yeri hatırlamayacaklar!" (Yahya Kemal Beyatlı)

TEZATLI

  1. [sıfat] Birbirinin karşıtı olan, karşıtlı, çelişkili, kontrastlı

MEZALİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılan zulümler, haksızlıklar, kıyımlar

HEZAREN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saray çiçeği (Delphinium)

CEZASIZ

  1. [sıfat] Cezaya çarptırılmamış, cezalandırılmamış

REZALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik
    • "Trafik düzeni rezalettir günden güne." (Necati Cumalı)
    • "Her kadının takdim edilmek için can attığı böyle büyük bir adamla dansı yarıda bırakıp rezalet çıkarmak için insanın aklı kaçık olmalı." (Halide Edip Adıvar)

NEZAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Temizlik, paklık

LALEZAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi

NEZAKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik, zarafet
    • "Ben bu kıza bir türlü nezaket öğretemedim." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Galiba beni tanımış olacak, ondan sonra biraz fazla nezaket göstermek istedi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bir iş veya durum için önemli olma, dikkatli davranmayı gerektirme

CEZAYİR
...
TEZAYÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çoğalma, artma
    • "Kalamış'tan istimbota binildiği vakit neşeler tezayüt etmişti." (Memduh Şevket Esendal)

CANFEZA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Türk müziğinde çok az kullanılmış bir birleşik makam

NEZARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bakma, gözetme, gözetim
    • "Sevincimi belli etmemek için tekerleklerin çıkarılmasına hâlâ nezaret ediyorum." (Aka Gündüz)
  2. Gözaltı
  3. Nezarethane
    • "Zaptiye nezaretinde temiz bir dayaktan sonra hepimizi bir yere sürdüler." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Bakanlık
  5. Görü

MUKTEZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerekli
  2. [isim] Bir iş yapılırken gerekli işlemlerin bütünü

MEZATÇI

  1. [isim] Arttırma ile satışı yönlendiren kimse
    • "Mezatçı bağırıyordu: Elli bir lira, yok mu arttıran?" (Çetin Altan)
  2. Sürekli olarak mezadı takip eden kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü