İçinde ez olan 6 harfli 69 kelime var. İçerisinde EZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ez olan kelimeler listesine ya da Sonu ez ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ZE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖNSEZİ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
                    
                    
- "Bir önsezi benliğini derinden derine yokluyor kuruntusuna kapılmıştı." (Tarık Buğra)
 
 - 
                    
                        Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
                    
                    
 - GÜVEZİ
 - ...
 - GEVEZE
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı
                    
                    
- "Öyle geveze ki ben sormadan anlatmaya başladı." (Haldun Taner)
 
 - 
                    
                        Sır saklamayan, boşboğaz
                    
                    
- "Haydi çocuklar ... şu gevezenin yalanını ortaya vurmak için çıkalım." (Peyami Safa)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı
                    
                    
 - GEZMEN
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Gezgin
                    
                    
- "Doğrusu tarihçiler, ... özellikle de İstanbul'a gelen gezmenler, Uludağ'ın İstanbul'dan kolayca görüldüğüne inanmışlardır." (Salâh Birsel)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Gezgin
                    
                    
 - EZGİLİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Ezgisi olan, melodik
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Ezgisi olan, melodik
                    
                    
 - FERNEZ
 - 
    
Kelime Kökeni : İngilizce
- 
                        [isim]
                    
                        Sünger toplamak için kullanılan makineli dalma aracı
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sünger toplamak için kullanılan makineli dalma aracı
                    
                    
 - MÜFREZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bir bütünden ayrılmış
                    
                    
- "Müfrez arsalar."
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bir bütünden ayrılmış
                    
                    
 - MEZGİT
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Mezgitgillerden, Avrupa ve Türkiye denizlerinde yaşayan, uzun vücutlu, büyük ağızlı, eti lezzetli bir balık, tavuk balığı (Gadus merlangus)
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Mezgitgillerden, Avrupa ve Türkiye denizlerinde yaşayan, uzun vücutlu, büyük ağızlı, eti lezzetli bir balık, tavuk balığı (Gadus merlangus)
                    
                    
 - NEZGEP
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık
                    
                    
 - MEZHEP
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
                    
                    
- "Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 - 
                    
                        Anlayış, görüş
                    
                    
 - 
                    
                        Öğreti
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
                    
                    
 - TEZYİN
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Bezeme, süsleme, donama
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bezeme, süsleme, donama
                    
                    
 - BEZZAZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
                    
                    
 - BEZELİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bezesi olan
                    
                    
 - 
                    
                        Bezeği olan, bezekli
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bezesi olan
                    
                    
 - MENFEZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Girecek veya geçecek yer, delik, açma
                    
                    
- "Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı." (Orhan Seyfi Orhon)
 
 - 
                    
                        Genellikle banyo ve tuvaletlerde bulunan, panjur gibi açılıp kapanan havalandırma penceresi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Girecek veya geçecek yer, delik, açma
                    
                    
 - LEZZET
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Ağız yoluyla alınan tat
                    
                    
- "Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 - "Uysal hayatımız daima gönlümün de aklımın da en lezzet aldığı meşgalesi." (Refik Halit Karay)
 
 - 
                    
                        Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz
                    
                    
- "Ona da dinlenmek gibi bir lezzet yetişir." (Ahmet Rasim)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ağız yoluyla alınan tat
                    
                    
 - GEZİCİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Gezgin
                    
                    
- "Gezici esnaf."
 
 - 
                    
                        Halka yardım amacıyla hizmet götüren
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Gezgin
                    
                    
 - EZİYET
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
                    
                    
- "İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir." (Refik Halit Karay)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
                    
                    
 - YEZİDİ
 - ...
 - KREZOL
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri, lizol
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri, lizol
                    
                    
 - MEZMUR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Makamla okunan Zebur suresi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Makamla okunan Zebur suresi