İçinde ez olan 5 harfli 74 kelime var. İçerisinde EZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ez olan kelimeler listesine ya da Sonu ez ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ZE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEZBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir duygu veya bir inanışın etkisiyle aşırı ölçüde coşup kendinden geçme durumu
    • "İsmet Paşa'yı birer serdengeçti cezbesiyle savunanlar arasında ben de vardım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Cezbeye tutulmuş gibi haykırdım, Türkçe haykırdım." (Aka Gündüz)

CEZİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kök
  2. Alçalma, medar karşıtı

VEZİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kimse
  2. Satrançta, her yöne gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz
    • "Çok güzel. Şimdi ben veziri iki tane ilerletiyorum. Ne yaparsınız." (Sait Faik Abasıyanık)

BEZEK

  1. [isim] Süs, ziynet
  2. Bir eseri süslemeye yarayan motiflerin her biri

BEZCİ

  1. [isim] Bez yapan veya alıp satan kimse

HEZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şaka, alay, mizah
  2. Bir şiiri veya şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme

NEZLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, dumağı, zükâm, nevazil
    • "Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir." (Burhan Felek)

MEZAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt
    • "Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı." (Memduh Şevket Esendal)

BEZİŞ

  1. [isim] Bezme işi veya biçimi

ÖNEZE

  1. [isim] Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
  2. Sürek avında pusuda av bekleyen avcı

ORTEZ

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Kemikteki biçim bozukluğunu düzelten, bozukluğun ekleme vereceği yükü azaltan veya felçli kasa destek veren araç

MEZUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir okulu bitirerek diploma almış (kimse)
    • "Olsa olsa sanat enstitüsü mezunudur." (Haldun Taner)
  2. İzin almış, izinli
    • "Vedia'dan öğrendim, seyahate çıkacakmışsınız, mezunmuşsunuz." (Peyami Safa)
  3. Bir iş için yetki verilmiş, yetkili
    • "Bunu yapmaya mezun değilim."

ÇEREZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler
  2. Yemek dışında yenilen yaş veya kuru yemiş vb. şeyler
    • "Çorba, file, keklik, balık, biraz çerez, bir iki biradan sonra hesabımı sordum." (Ahmet Rasim)

GEZME

  1. [isim] Gezmek işi, seyran

EZGİN

  1. [sıfat] Paraca durumu bozuk olan (kimse)
  2. Çok cefa görmüş (kimse)
    • "Emir, hüküm altında yetişmiş bir sığıntı olduğunu çekingen, ezgin tavrıyla daima belli ederdi." (Refik Halit Karay)
  3. Çürük, ezik (meyve)
  4. Üzüntü veren
    • "Bir gece önce çadırın kenarında dinlediğimiz o ezgin, baygın nağmeyi tutturdu." (Osman Cemal Kaygılı)

NEZİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanama
    • "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)

CİBEZ
...
EZELİ
...
HEZEN

  1. [isim] Sopa, değnek, dal
    • "Azgın dalgalar saman çöpü gibi dağıtır salın hezenlerini." (Azra Erhat)

NEZİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Temiz, temiz ahlaklı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü