İçinde eya olan 7 harfli 13 kelime var. İçerisinde EYA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eya olan kelimeler listesine ya da Sonu eya ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, EY, YA, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEYAZLI
-
-
[sıfat]
Beyazı bulunan
- "Kavisli yollarına kakılmış beyazlı siyahlı çakıl taşları henüz sulanmış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Beyazı bulunan
- BEYABAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çöl
-
[isim]
Çöl
- GASEYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İç bulantısı
- "O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Kusma
-
[isim]
İç bulantısı
- MEYANCI
-
-
[isim]
Aracı, aracılık eden kimse
-
[isim]
Aracı, aracılık eden kimse
- PEYAPEY
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Art arda, peş peşe
- "Üç ay peyapey hekim, hoca gezdim. En sonra mehelsiz bir şeyden geçti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Art arda, peş peşe
- BEYAĞAÇ
- ...
- CEREYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
- "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Düzbel'de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir şeyin gelişme, olma durumu
- "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." (Refik Halit Karay)
-
Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
- "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." (Cemil Meriç)
-
Akım
- "Elektrik cereyanı."
-
[isim]
Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
- BEYANAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Demeç, bildiri
- "Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Demeç, bildiri
- SADEYAĞ
-
-
[isim]
Tereyağı
-
[isim]
Tereyağı
- SEYAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculuk
- "Her zamanki seyahat hatıralarını anlatmaya başladı." (Peyami Safa)
- "Seyahat etmenin ilk defa olarak büyük bir faydasını gördüm." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Gezi
-
[isim]
Yolculuk
- HEZEYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saçmalama
- "Hiddetlenince hezeyana başladı."
- "A, uzun ettin ama; iki satır yazı istedik, bir çuval hezeyan ettin." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sayıklama
- "Ne ise zavallı kız canını kurtarmış fakat aylarca hezeyan içinde yaşamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Sabuklanma
-
[isim]
Saçmalama
- GALEYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaynama
- "... bir an çalgılar sustu, herkes şaşırmıştı, kimse padişahın birdenbire galeyana gelmesinin sebebini bilmiyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Coşma
- "Bu uzvi acı, onu galeyanın son raddesine getirerek ağlattı." (Peyami Safa)
- "Bunu düşündükçe galeyan eden arzusu, can sıkıntısını artırıyordu." (Peyami Safa)
-
Coşku
-
[isim]
Kaynama
- VEYAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Yahut
-
[bağlaç]
Yahut