İçinde evir olan 8 harfli 8 kelime var. İçerisinde EVİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında evir olan kelimeler listesine ya da Sonu evir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R V İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
VERİ, VİRE
2 Harfli Kelimeler
ER, EV, RE, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEVİRGEÇ
-
-
[isim]
Anahtar
-
[isim]
Anahtar
- DEVİRTME
-
-
[isim]
Devirtmek işi
-
[isim]
Devirtmek işi
- EVİRTMEK
-
-
[-i]
Sakkarozu glikoz ve levüloza çevirmek
-
Bakışımlı olarak ters çevirmek
- "Aynalar eşyanın görüntülerini evirterek gösterirler."
-
[-i]
Sakkarozu glikoz ve levüloza çevirmek
- ÇEVİRTME
-
-
[isim]
Çevirtmek işi
-
[isim]
Çevirtmek işi
- DEVİRMEK
-
-
[-i]
Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek
- "Ağacı devirmek. Masayı devirmek."
-
Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak
- "Başkanı devirmek."
-
Bütünüyle içmek
- "Birinci, ikinci ve üçüncü bardaklarını hep bu birlik konusuyla devirdiler." (Necati Cumalı)
-
Bir yana eğmek
- "Şapkasını yana devirdi."
-
[nsz]
Bir kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek
- "... zengin bir tasvir ve izah yapabilmek için evde kitaplar devirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek
- ÇEVİRMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin yönünü değiştirmek
- "Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Öteki yüzünü görünür duruma getirmek
- "Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Döndürerek hareket ettirmek
- "Resimleri albüme yapıştırırken kocası da radyonun düğmesini çevirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yönetmek, idare etmek
- "Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor." (Haldun Taner)
-
Yolundan alıkoymak, yoldan döndürmek
- "Arkadaşı bizi çevirip evine götürdü."
-
Geri göndermek
- "Kendisine yollanan parayı çevirmiş."
-
Bir giyeceği söküp iç yüzünü dışa getirmek
-
Çevrilemek, tevil etmek
- "Sözü işine geldiği gibi çevirdi."
-
[-den]
Çeviri yapmak
- "Romanlar, hikâyeler yazar; yahut Fransızcadan çevirirmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir yerin çevresini bir şeyle sarmak, kuşatmak
- "Bağı duvarla çevirmek."
-
[-i]
Bir durumdan başka duruma getirmek, dönüştürmek
- "Evlerini otele çevirdiler."
-
[-den]
Bir durumdan başka duruma geçmek
-
[nsz]
Kâğıt oyunu oynamak
-
[nsz]
Hile, dolap, dalavere vb. dürüst olmayan davranışlar ortaya koymak
- "Bendenize şikâyetlerin yapılmaması, iş çevirmek isteyenlerin muvaffak olamayacaklarını bilmeleri neticesidir." (Atatürk)
-
[-i]
Kötü bir duruma getirmek
- "Adamı maskaraya çevirmek."
-
[-i]
Bir şeyin yönünü değiştirmek
- ÇEVİRMEN
-
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim
- "Çevirmen güncel çalışmaları nedeniyle bu romandan sık sık uzaklaşmak durumunda kalıyordu." (Selim İleri)
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim
- ÇEVİRİCİ
-
-
[isim]
Çevirmen
- "Bu kitabın çeviricisi Fransızcayı iyi bilir."
-
Anahtar
-
[isim]
Çevirmen