İçinde eve olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde EVE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eve olan kelimeler listesine ya da Sonu eve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARŞEVEK
- ...
- İŞSEVER
- ...
- CEVELAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti
- "Atlarla, arabalarla yapılan bu cevelan, Tünel meydanından Şişli'ye değin uzanır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti
- ÇERÇEVE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
- "Duvarda bir çerçeve asılıdır ki çarpıktır, düzeltemezsiniz." (Refik Halit Karay)
-
Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
- "Pencerenin geniş çerçevesi yıldız salkımlarıyla dolu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
- "Boğaziçi'nin böyle bir medeniyet çerçevesi içinde geçen hayatı ne güzel ve mükemmeldir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç
-
[isim]
Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
- KEVELCİ
-
-
[isim]
Deri ve kürk satan kimse
-
[isim]
Deri ve kürk satan kimse
- TEVESSÜ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genişleme, yayılma
-
[isim]
Genişleme, yayılma
- DEVELİK
-
-
[isim]
Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm
-
[isim]
Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm
- NEVESER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam
- EBEVEYN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anne ve baba
- "Ebeveynim çok bedbaht insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Anne ve baba
- EVERMEK
-
-
[-i]
Evlendirmek
-
[-i]
Evlendirmek
- DEVERAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dolaşım, dönme
-
Kan dolaşımı
-
[isim]
Dolaşım, dönme
- HEVESLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- "Geniş yüzlü, beyaz dişli, kısa burunlu, konuşma heveslisi bir çocuktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- KEREVET
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, tahtadan seki, sedir, peyke
- "Bir kenarda tahta kerevet biçimli bir şey duvara dayanmış duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, tahtadan seki, sedir, peyke
- SEVECEN
-
-
[sıfat]
Acıyarak ve koruyarak seven, şefkatli, müşfik
- "Kadınlara karşı sevecen ve yumuşak başlısınız." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Acıyarak ve koruyarak seven, şefkatli, müşfik
- ÖZSEVER
-
-
[sıfat]
Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist
-
[sıfat]
Kendi benliğine bağlanan, hayran olan (kimse), narsist
- FEVERAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fışkırma, kaynama
- "Beni dinlemeden öyle feveran etme ... hiddetlenme!" (Ercüment Ekrem Talu)
-
Birdenbire öfkelenme, köpürme, parlama
- "Sabırlı olmak, parlamamak, duygusal feveranlardan uzak kalmak hassası da bizde çok eksik." (Haldun Taner)
-
[isim]
Fışkırma, kaynama
- ZEVEBAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ergime
-
[isim]
Ergime