İçinde evaz olan 20 kelime var. İçerisinde EVAZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında evaz olan kelimeler listesine ya da Sonu evaz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
LEVAZIMATÇILIK
LEVAZIMCILIK
LEVAZIMATÇI, MÜTEVAZILIK
ADİLCEVAZ, LEVAZIMAT, LEVAZIMCI, MÜTEVAZİN, NEVAZİŞLİ, TEVAZUSUZ
MÜTEVAZI, MÜTEVAZİ, TEVAZULU
LEVAZIM, NEVAZİL, NEVAZİŞ, TEVAZÜN
TEVAZU
CEVAZ, EVAZE
A E V Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EZA, VAZ
2 Harfli Kelimeler
AV, AZ, EV, VE, ZE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEVAZIMATÇILIK
- ...
- LEVAZIMCILIK
-
-
[isim]
Levazımcının görevi
- "İyi asker olmayan Cemal Paşa, mükemmel levazımcılık yapıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Levazımcının görevi
- LEVAZIMATÇI
-
-
[isim]
Levazımat satan veya alan kimse
-
Öleni gömmek için gerekli malzemeyi satan kimse
-
[isim]
Levazımat satan veya alan kimse
- MÜTEVAZILIK
- ...
- LEVAZIMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerekenler, lazım olan şeyler
- "Çamaşırlarını, elbiselerini, bütün eşya ve levazımatını da İngiltere'den getirtti." (Refik Halit Karay)
-
Askerî araç gereçlerin tümü
-
[isim]
Gerekenler, lazım olan şeyler
- MÜTEVAZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
- ADİLCEVAZ
- ...
- LEVAZIMCI
-
-
[isim]
Levazım sınıfından olan kimse
-
[isim]
Levazım sınıfından olan kimse
- NEVAZİŞLİ
- ...
- TEVAZUSUZ
-
-
[sıfat]
Tevazusu olmayan
-
[sıfat]
Tevazusu olmayan
- MÜTEVAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
- MÜTEVAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alçak gönüllü
- "Çok mütevazı bir kadın olan annesinden edep, erkân, ev kadınlığı ve el hüneri almış." (Samiha Ayverdi)
-
Gösterişsiz, iddiasız
- "Mütevazı bir ev."
-
[sıfat]
Alçak gönüllü
- TEVAZULU
-
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- "Onu herkes işinin ehli, uysal ve tevazulu bir adam telakki ediyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- TEVAZÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine denk olma, dengede bulunma
-
[isim]
Birbirine denk olma, dengede bulunma
- LEVAZIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değişik iş kollarında gerekli olan şeyler, araç ve gereçler
- "Anadolu şehirleri, kasabaları, köyleri harıl harıl levazım gönderdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gerekli araç ve gereçleri sağlayan büro
- "Hayri Efendi ayakta bekledi, müsteşar kâğıdı okudu, levazım müdürü ile konuştu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ordunun lojistik hizmetinde bulunan bütün malzeme veya bu malzemeyi sağlayan bölüm
- "Sağlık, levazım gibi geri hizmetlerde çalıştırılıyor, sedye, karavana taşıyorduk." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Değişik iş kollarında gerekli olan şeyler, araç ve gereçler
- NEVAZİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- "Vaktiyle en tatlı iltifatları, en sıcak nevazişleri ondan işittim." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- NEVAZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nezle
- "Sabah erkenden ayaza çıkarsan nevazil olursun..." (Burhan Felek)
-
[isim]
Nezle
- TEVAZU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alçak gönüllülük
- "Tevazu üzerine geçen hafta yazdığım yazının bir çeşit devamıdır, bu haftaki yazı." (Haldun Taner)
-
Gösterişsizlik
-
[isim]
Alçak gönüllülük
- CEVAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İzin, müsaade
- "... silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği durumlarda." (Anayasa)
-
[isim]
İzin, müsaade
- EVAZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Etek ucuna doğru genişleyen (giysi)
- "Evaze etek."
-
[sıfat]
Etek ucuna doğru genişleyen (giysi)