İçinde etme olan 9 harfli 160 kelime var. İçerisinde ETME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında etme olan kelimeler listesine ya da Sonu etme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EMET, ETME
3 Harfli Kelimeler
MET, TEM
2 Harfli Kelimeler
EM, ET, ME, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEPELETME
-
-
[isim]
Tepeletmek işi
-
[isim]
Tepeletmek işi
- HALLETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak
-
Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak
- "Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir cismi bir sıvı içinde eritmek
-
Çözmek
-
Cinsel ilişki kurmak
-
Bir yemeği yenecek duruma getirmek
-
[-i]
Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak
- GÜMLETMEK
-
-
[-i]
Güm diye ses çıkmasına neden olmak
- "Yumruklar kürsüyü ve rahleleri gümletiyor, yüzler kıpkırmızı kesiliyor, dişler gıcırdatılıyordu." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Güm diye ses çıkmasına neden olmak
- YENİLETME
-
-
[isim]
Yeniletmek işi
-
[isim]
Yeniletmek işi
- HAZZETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-den]
Hoşlanmak
- "Kasaba içinde Kadı İbrahim Efendi'den hazzeden kimse yoktu." (Ömer Seyfettin)
-
[-den]
Hoşlanmak
- BAHSETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-den]
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
- "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-den]
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
- KAYDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
-
Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek
- "Çocuğu okula kaydetmek. Nüfusa kaydetmek."
-
Hatırlamak için yazmak, not etmek
- "Önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Belirtmek, söylemek
- "Şunu kaydedeyim ki..."
-
Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek
-
[nsz]
Olumlu sonuç almak
- "Başarı kaydetmek. Gol kaydetmek."
-
Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek
-
Elektronik veya sayısal araçlarda bilgiyi korumaya almak
-
[-i]
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
- BELLETMEK
-
-
Bellemesini sağlamak, öğretmek
- "Sina çölünde Türk milletinin bir ikinci destanı daha var ki her Türk çocuğuna belletmek lazım gelir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bellemesini sağlamak, öğretmek
- KESBETMEK
-
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- "İş bu mertebe ciddiyet kesbetmiş mi birader?" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- RAPTETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak
-
[-i]
Bir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak
- LÜPLETMEK
-
-
[-i]
Hızlı bir biçimde yiyecekleri mideye indirmek
- "... baklavaları, börekleri lüpletiyor." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[-i]
Hızlı bir biçimde yiyecekleri mideye indirmek
- SELBETMEK
-
-
[-i]
Zorla almak, kapmak
-
Kaldırma, kaçırma, yok etme
-
[-i]
Zorla almak, kapmak
- FESHETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
-
Kapatmak, dağıtmak
-
[-i]
Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
- GİZLETMEK
-
-
[-i]
Gizleme işini yaptırmak
-
[-i]
Gizleme işini yaptırmak
- HACCETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek
-
Hristiyanlıkta kutsal sayılan yerleri ziyaret etmek
-
[nsz]
Müslümanlıkta hac zamanında Kâbe'yi ziyaret ve tavaf etmek
- HARCETMEK
-
-
[-i]
Harcama yapmak
- "Onun köyde bin türlü hasislik ettiği hâlde İzmir'de bol bol harcettiğini duymuşlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Harcama yapmak
- ÇİĞNETMEK
-
-
[-i]
Çiğneme işini yaptırmak
-
[-i]
Çiğneme işini yaptırmak
- BAHŞETMEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[-i]
Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak
- "Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak
- KİŞNETMEK
- ...
- ÖZÜMLETME
- ...